1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
848
Okunma
Henüz altı yaşındaydı.
Dedesinin gördüğü gözle
Görmeye başlamıştı hayatı.
Soracak olursanız;
"-Herşeye rağmen,hayat güzel.’’ derdi.
Taki
Üç kişiyle çıktığı bu yoldan,
Tek başına dönene dek.
"Allah’ım;inşallah ölür!"
-Siz hiç duaların tersine inandığınız için,
Ölmesini dilediniz mi Tanrıdan;
Kanal suyuna kapılan kardeşinizin?
•••
Onbir yaşına geldiğinde;
Gurbet yakalamıştı yakasından.
Şimdi,
Dedesinin heves ettiğinden,
Daha çok nefret ediyordu hayattan...
Üç yıllık bir yatılı okulda
Bıraktıktan sonra çocukluğunu
Tekrar doğduğu şehre dönmüştü.
Doğduğu şehirmiş gibi,
Karşılanmamıştı oysa hiç.
Büyümeden yaşlanmış ya!
Kaybedecek başka birşeyi yok ya!
Derken,
Bir lütuf sunmuş hayat tekrar yaşlı çocuğa.
-geri almak şartıyla!
Artık sönmez yanan bu yürek
Artık iflah olmaz çocuk giderek.
Aşık olmuştu Mecnun’un Leyla’sına...
Kesilen tüm umutlarını bileyerek;
-bilerek...
Söyleyemiyordu...
Ama hissediyordu...
O da onu seviyordu.
Hissediyordu!
Çünkü o da ona bakıyordu.
Zaman geçiyordu çocuk büyüyordu...
Zaman geçiyordu çocuk biliyordu...
Olur bir yanı yok biliyordu
Neyi var neyi yok;
Bütün anıları,
Bütün umutları atıp yüreğinden.
Terkedip gidiyordu o şehirden.
Giderken de,
Boğazına düğümlenen
Tüm sözcükleri söylemek istiyordu.
Ama yapamıyordu...
Artık kumarmışcasına yaşıyordu hayatı
Yıkması gerekiyordu yüreğindeki bu saltanatı
Kalabalık içinde yalnızlık yaşarken;
Hayat sanki tekrarlayan bir nakarattı...
5.0
100% (2)