1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
640
Okunma
Zulmün kör Duvarları
Gecenin içine yayılır gider
Yüzsüzlerin gizli fısıltıları
söz yankılanıyor ,
Kalbin duvarlarında
Yürek kurur beden çürürde
İflah olmaz zalimin içinde sızı
İstanbulda havayı kuşatmış
Hainin dili ihanetin yüzü..
Ülkemin baharı kapıda
Tohumun sancıları
Toprağı yırtar iken
Can çekişeni tüm canlılar duyar
Uçuk duygular savrulur havada
Düşünce yoğunluğu
Böyle amansız beyni çalkalayan..
Üsküdar açıklarından
Yelken acan sular
Besiktas iskeledinden
Akıp giden dalgalara!
Kumsalı alnından öpmek için
Uzanır boylu buyunca kıyılara..
Buza kesiyor dudaklar
Ince bir çizik kanar yürekte
Ağlar buğday taneleri
Başakların külleri savrulur
Yağan yağmurun güneşinde
Ve bir çocuk hayata ellerini uzatır.
Can verir İstanbul surlarına....
Bir annenin evladına
Yüreği nasıl kanar ise
Onunda öyle yanık yüreğinin zarı
Yangın yeriydi İstanbul gibi
İnanç bilenmiş yarınlarda
Elbet yıkılacak
Zulmün kör duvarları..
Ki anca bir doğuran
Hayata bu hisleriyle uzanır.
Birde halkına gönül verenler
Kollar çıplak ağaca sarılır gibi
Sarılır halkına
Sarıldıkça bütünleşir halkıyla.
Hayal dünyasının mimarıdır düşler
Yeterki sarıl hayata
Yeterki kucakla!
İstanbulu sevda ile aşk ile
Gerçekçi ol imkansızı iste
Gör nasıl yıkılıp
Diz cökecek karşında
karanlık kör duvarları....
Ekrem İmamoğlu na bitimsiz sevgilerimle..
Abdullah Oral. Ozan Vurguni.
5.0
100% (2)