3
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1458
Okunma
Bozkırda boy veren ulu ağaçdık
Gözümüzde gökler saldık dal-budak
Nerde boşluk bulsak o yana taştık
Bütün gönüllere olup dil-dudak
Toprak efsunladı, su azizledi
Kıt’a kundakladı, deniz bezledi
Yerle gök bir olup bizi sözledi
Kaç koç kurban oldu dilenip adak
Bir hükmü olmazdı, ovanın, dağın
Adresi olurken her altın çağın
Narası kesildik her kopan çığın
Kendi dalımızdan doldurup sadak
Mevsim tanımazdık her dem bahardı
Nerde kışlak kursak bir ümit vardı
Bu umut dediğin bildiğin kârdı
Yol aldıkça kara kesilirdi ak
Her dalımız bir destana düş oldu
Kimi hürmüz oldu, kimi kuş oldu
Nerde bey var ise orda baş oldu
Yahut yelelere ibrişim tarak
Hasılı bitmedi kopuzda gayda
Diz vurduk zeybeğe, hey olduk toyda
Bir daha dağıldık bilmem kaç boyda
Bulanıkdık durulmuştuk akarak
Neyleyim vermedi zaman elini
Çok geç anlamıştık sivri dilini
Bizden kıskanırken acı balını
Yedik amma şöyle geçti yakarak
Zaman bırakmadı mevsimler yaza
Ansızın dönerken baharlar güze
Kurudu dallarım kesildi göze
Her yaprağım şimdi düşen bir bayrak
Bir tek sen değilsin talihe küsen
Kasırgadır böyle zamanda esen
Yolda isen çok bulunur yol kesen
Sakın durma her şey geçer yıkarak
Dar zamana diz vurarak birlikte
Akalım dört yana eski gürlükte
Yine yarışalım onur, erlikte
Kimse şad olmadı böyle bakarak
Hayrettin YAZICI
5.0
100% (5)