YÜRÜ BE YİĞİDİM,
Gün senin günündür, Zalime kan kusturmak,
Mazlumu kucaklamak, senin görevindir yiğidim.
Sen barışın güvercini, zeytinin dalısın
Düşmanın korkulu rüyası, Hz. Ali’nin Zülfikar’ısın
Yürü be yiğidim Yürü, Afrine, Münbiç’e Kızıl Elmaya Yürü

Allahü Ekber Allahü Ekber inlesin gökler
Çıksın arşa nidalar, o sesler
Mazlumlar yetimler hep seni bekler
Yürü be yiğidim Yürü, Afrine, Münbiç’e Kızıl Elmaya Yürü

Karşına çıkacak leş kargalardan bir sürü
Yoktur dünyada bunların başka türü
Aklı çalınmış, kendisi satın alınmış, biri
Yürü be yiğidim Yürü, Afrine, Münbiç’e Kızıl Elmaya Yürü

Seni orda nice mazlumlar bekler,
Kafasına Silah dayanmış yaşlılar
Oyuncağına göz dikilmiş çocuklar,
Evladı elinden zorla alınmış analar,
Ezan ve selaya hasret müminler bekler
Yürü be yiğidim Yürü, Afrine, Münbiç’e Kızıl Elmaya Yürü

Sen Hz. Hamza’nın heybeti, Hz. Ömer’in adaletisin,
Vatan sensin, millet sensin, gözyaşı sensin,
Damardaki kan, Toprakta filizlenen cansın,
Sen Korku nedir bilmeyen, istikbalsin
Yürü be yiğidim Yürü, Afrine, Münbiç’e Kızıl Elmaya Yürü

Şairin dediği gibi, Sen yiğitsin, ’’...incitmezsin atanı’’,
Verme dünyaları alsanda bu cennet vatanı.
’’sen barış güvercini savaşın kartalı,’’
Yürü be yiğidim Yürü, Afrine, Münbiç’e Kızıl Elmaya Yürü


Bastığın bu toprak,
Yavuzun fethettiği, Kanuni’nin dünyayı titrettiği,
Fatih’in Çağ Kapattığı, Abdülhamid’in tokat attığı,
Düşmanların ve ajanların cirit attığı,
Misakı Milli sınırlarıdır.
Yürü be yiğidim Yürü, Afrine, Münbiç’e Kızıl Elmaya Yürü

Sende bu vatan sevgisi oldukça,
Teninde emanettir ölüm,
Sende bu cesaret vicdan oldukça,
Düşmanları toprağa gömün
Yürü be yiğidim Yürü, Afrine, Münbiç’e Kızıl Elmaya Yürü