Sarı papatyam
Kaldım yine hasret sana
Gece yarısında duygularımı
Kaptırdığımdan bu yana
Kapkara bulutlara
Şimşekler çakmışcasına
Yara yara sana geldim
Ellerimde menekşeler
Bitmez tükenmez sevgiler
Kalbe işleyen ezgiler
Hiç anlam veremediğim
Karşılılı sezgiler
Yüzümde bir mahcubiyet
Sana Geldim
Tüm engellere karşı özlem
Mücadelem,
Saygın saf ve temiz bir sevgi
Yürüyorum ay ışığında
Yürüyorum koşarcasına
Hasretlik içimi
Kavururmuş bir şekilde
Sana Geldim
Zifiri karanlıkta bana eşlik
eden ay
Dudaklarından çıkan
Fısıltı gibi
Hafifce esen rüzgar
Yağmur bulutları gibi dolup taşan
Gözlerim
Boğazımda duğümlenen sözlerim le
Sana geldim
Belirli aralıklar la örülmüş surlar
Onları koruyan askerler ve
Zırhlarla kaplanmış kapılar
Kalbini öyle bir yere koymuşsun ki
Bu engelle savaşıp
sana geldim
Gözlerinin keskin bakışını
Bir merhaba demene hasret
İpek sesini
Mutluluktan uçarcasına
Birbir ardına alıp verdiğin nefesini
Kalbine vurulmuş kilitlerin
Şifresini
Çözmek için sana geldim
Sarı papatyam
Seviyor sevmiyor falları arasında
Emele koşarken, yüzümden akan terler
Aşıkların en içten duasında
Kalbimin çektiği kurasında
Sonucu bildirmek için
Elimde belgem sana geldim
Sami Yüce İst. 08/04/2019