0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1224
Okunma

Şiirler uzun soluklu bir öykünün en kısa anlatımıdır!
MİHRİ (0)
lacivert karanlığı bir gecede
iki el silah sesiyle irkildi köylü
hemen sonrasında
ah nidası duyuldu
koca köy sessizliğe bürünürken
sadece köpekler havlıyordu
hemencecik ayaklandı köylü
sığırcık göçüymüşçesine bir uğultu
ardı ardına eklenen bağrışmalar
Fatma teyze çıka geldi
ve sordu
ne oldu oğul ne oldu
bu çığlıklar neyin nesi
düşüncesizlikten olsa gerek
Ali dayı tereddüt etmeden
Mihri vuruldu Fato
Mihri vuruldu Mihri
Mihri
oğluydu Fatma teyzenin
oracıkta yığılıp kalmıştı Fatma teyze
daha nice hayalleri vardı
nice umutları Fatma teyzenin
bir anda dünyası yıkıldı
Mihri
ölmüştü artık
ama Fatma teyzenin düşlerine darağacı kurulmuş
şah damarına neşter vurulmuştu
celladı oyarak gözlerini Fatma teyzenin
yanan yüreğine su çıkarmaya çalışıyordu
Fatma teyze biliyordu
nafileydi içe ağlayışları
çünkü her gün
bin kere asılacaktı düşleri
boğazına düğümlenecekti çığlıkları
Mihri
on yedisinde zıpkın gibi bir delikanlı
Fatma teyzenin ilk göz ağrısı
son beşiği
tek oğluydu Fatma teyzenin
Üstelik de babasız büyütmüştü Mihri’yi
aşkı tek soluklu öykülerde yaşayan Mihri
o gece de köyden bir kızla buluşmuştu
pusuda bekleyen ağabeyleri kızın
derdest ederek Mihri’yi
getirdiler köy meydanına
namluyu dayayarak Mihri’nin alnına
sordular son sözünü
Mihri
yalvardı
açın gözlerimi
neyse ki dinlediler Mihri’yi
açıldı Mihri’nin gözleri
önce çevreye baktı Mihri
kimsecikler yoktu
meydan sessiz
ve Mihri kimsesizdi
sonra uzatarak elini göğe Mihri
son sözüm şu olsun dedi
bırakın bu sevdaya ay şahit olsun
sevmediysem yürekten Zeynep’i
yıldızlar birer birer gözlerimden soyulsun
kızın ağabeyleri dinlemedi Mihri’yi
namus ulan namus dedi kızın ağabeyileri
ve öfkeyle çektiler tetiği
Mihri
oracıkta yığılıp kalırken
mahcup bir edayla çekildi bulutların ardına ay
yıldızlar ürkerek soyuldu gözlerinden Mihri’nin
ve
düştü toprağa kan
Efkan ÖTGÜN
5.0
100% (2)