‘’Unutmak ihanettir’’ sakız olmuş dillere
Bilge kağan atanın sözünü unuttunuz
Nice kahraman ismi yayılmış tüm illere
Türklüğün bekasını özünü unuttunuz

Hakka kılavuz olan inançlı sulplar vardı
Vatan için nurlaşan imanlı kalpler vardı
Aleme nizam yayan Ulular Alp’ler vardı
Alparslan’la Fatih’in izini unuttunuz

Yayıldı üç kıtaya azimli Türk’ün ünü.
Kafkasya da Şamil’in hürriyetti düğünü
Batur’lar la övünüp geçirirken her günü
Gönülleri yakacak közünü unuttunuz

Şu üç günlük hayatta döner yuvarlak küre
Günü birlik yaşarken veriyorsun bak fire
Hem Yavuz ol hem Yunus, masken tam ona göre
Hacı Bektaş, Pir sultan, gizini unuttunuz

Güzel Türkçeyi kullan aklının aynasıyken
Medeniyet kaynağı, örf töre anasıyken
Divanı lügâtit Türk dilinin binasıyken
Karamanoğlu Mehmet yüzünü unuttunuz

Tarihe değer biçip anılarla coşarken
Bırakılan eseri ‘’miras’’ sanıp koşarken
Atamın izindeyiz izinleri yaşarken
Ne mutlu Türküm derken tizini unuttunuz
Alparslan’la Fatih’in izini unuttunuz

Osman Onuktav
Kafkasi

Değerli kalem

Hani demir dağları eriterek yaranlar
Hani o Çin ilinde Kür Şad olan yarenler
Hani doru atları bozkırlara sürenler
Ötüken’in yolunu tozunu unuttunuz.... Teşekkürler Elbruz. Hocam