14
Yorum
33
Beğeni
5,0
Puan
1949
Okunma

Özenti değilim ne de bir öz veri:
Aşkın hümayunu her deyişte
Serpilen bir özneyim
Lakin
Yabancı kendine ve düşkün sevdiklerine.
Muhafaza ettiği her yetim öğeyi kolluyorum;
Başımın üstünde üç kez döndürüp…
Sonrası mı?
Varsın yeknesak bir kelamda savrulayım, azizim
Ve nüktedan bir sevişte
Her kıbleye döndüğümde
Ruhumun gizemini sunayım Rabbime.
Ötekileşen bir özdeyiş olsam bile
Kabul edeyim ömürlük yenilgiyi.
Bir araz olabilirim
Ya da muteber bir fısıltı:
Gökle benim aramda sadece
Ama demezler mi?
İki kişinin bildiği sır değil.
Madem savruk gölgemde
Açmadan solan bir gül’üm
Kaynakçam bunca hüzünde
Neden her daim bir virgülüm?
Kavrulan sonrasıyla avunan;
Siftinmeden serkeş yüreği çimlere seren
Sonrası mı, azizim?
Elbette çiğnenen bir yeti’m.
Şimdimi maruzat belleyip
Ellediğim değil mi ki kayıp makberim?
Hem dandik bir şiirde kazıdığım yüreğimle
Sormazlar mı neden;
Hep matem?
Mahrem değil gözyaşım
Bir de tutsaklığım
Bir başıma yüreğimi avuttuğum
Sadece Rabbimin varlığıyla:
Gün özürlü bir düş’te düşüşe geçen
Hangi kayıp özne mi?
Varlığımla eşleşen…
Sonram, meçhul, azizim:
Sormasan da zaten söylemeyecektim.
5.0
96% (25)
4.0
4% (1)