iki gemiden kağıt yaptım
birine seni"
diğerine seviyorum’ yazdım


sonra o kağıtları aşk sanatıyla katladım
birine okudum
öbürüne üfledim


sakarya,
türkü gibi akarken kulağımda


gemileri bağladığım ellerimden
bıraktım suyuna
ve dedim ki,
uymayın sakın ola
şu delinin huyuna


gemiler acemi
gemiler sakar ya
yutup gitti
girdabıyla sakarya


sonra iki kağıt daha buldum
sen’i üste yazdım
seviyorum
altta,
kalanın canı çıkmasın diye
araya kalp koydum
itinayla


sakaryaya baktım
b’akarken ayağa kalktım


sis çökmüştü suyun üstüne
sis ki duvaktan bir tül
sakaryanın yüzünde


gözlerimi kuşlara verdim sonra
ellerimi, kanatlarına
hani çırptıkça
sisler dağılır ya

gördüm,

siyah kanatlarıyla suya öykünüyordu orman perisi
bir uykudan düş görümlüğü almak gibiydi


ve rüzgar
melteme bırakıyordu
o uçuk sessizliği

söyle,

sen de çektin mi içine
su yutan sakaryanın
orman nefesini..