5
Yorum
19
Beğeni
0,0
Puan
821
Okunma
Uyku kuşu uruma sürgün olduysa
7 şiddetinde zarplı mı zarplı
bir deprem sarsar
dimağının dizlerini
Yer gök
ulu orta haykırır yasak
aşkını...
Maviyle yeşil
sevişmeye meyilli
Kopan fırtınaların
ıslık sesinden korkan yıldızlar
ödleri ağızlarında bulutların
arkasına gizlenirler...
7 başlı şahmeran
şelpe vurarak savuşur
önünümüzden
Kalbimizin saksılarında
özene bezene büyüttüğümüz açelyalara
çisil çisil yağan yağmur
kendi kabuğuna çekilir
Ve bütün gizemli gözler gökyüzüne ekilirken
40 yıldır birbirinin ten kokusuna hasret
iki sevgili gibi
Muson yağmurları ve toprak ana
hummalı hummalı birbirinin boynuna sarılır...
Deniz bir kaplan misali kükrer kafesinden
İmbat
dev dalgaların dansına eşlik eder
ölüm hevesinden
Yunuslar
balinalar koşar adımlarla
çıktıkları çardaktan
ayaklarını suyun kollarına bırakıp
Kıyıda sevgilisine serenat yapan yosunları seyre dalarken
Bir gurup sokak şarkıcısı
Sazların göğsünden kadeh kadeh abı hayat içer...
Sülun misali
salına salına oradan gecen kuğuların
endamını kıskanan sokak lambası
7 tepeli şehrin gözlerini udulca kapatır
Ve mehtabın tadına doyamadığı
Henüz adını bile koyamadığı
bir sevda uyur boğazın tahta beşiğinde...
Nehirler ırmaklara
bıyık altından gülümseyerek
aheste aheste yol alır
mavi duygular deryasına
Yanık kokusuna sevdalı türküler
telgrafın tellerinin peşinde
Eteği pembe küpürlü
ucu yanık mektuplar
Aşkın ateşinin eşiğinde
İşveli imgeler
kalem divit hokkanın ağında
Hem de ahir zaman
hazan çağında.....
Nafize
13 şubat 2019