Yalnızım, ama ! yalansızım ki özledim seni...
Kayıp umutları arıyorum
hatıralar kovalarken yüreğimden gözlerini
Issızım, uzağım ve yorgunum
Kuş uçmaz kervan geçmezim ben
Yalnızım yapayalnız ve sensizim ki özledim seni
Mabedler
Küskünüyüm
Taşısam da kalbimde
Secdesi olmayan
İbadetler hurafesi sevgini
Yadırgayarak gözlerinin önünde
diz çöken yüreğimi
Sevgi tapınağın da
Kutsuyorum
Lanetli ellerime uzanan ellerini
Ve
Tapmıyorum ateşine
Mecusi değil
Sadece bir sen’düşüm ben
Seviyorum öylesine.

Bütün hayallerimi yaktım ben
Gönül evin ısınsın ellerin üşümesin diye
Ne çok severdim oysa Gözlerinin içini
Ölesiye...
Şimdi acizim
İnançsızım Küskünüyüm en kutsal
Mekanların
Ve tapmıyorum sönen ateşine
Zerdüş değil
Sadece bir sen düş’üm ben
Seviyorum öylesine.

Anla... Hiç Anlamasan da
Suç’suzum ! kehanet ürünü aşkına
Bilerek dokunmadım.
Üzgünüm isteyerek almadım dudaklarıma ısrarlı öpüşlerini.
Çaresizdim
Ve yine çaresizim ki özledim seni

Ölümlü dünyanın, ölümsüz aşıkları olamadık
Bağışla !
Bağışla hasretinle boğuşurken yitirdiğim düşleri.
Bağışla
Denizlere atamadığım sevgini kumsallar da aradığım için

Affet beni güz gülü
ayaklarının altına baharlar dökemedim
Beni yergine attı kader seni uzağa
Yangına düşen güldüm seni güldüremedim
Şimdi
Seni soruyorum uçan kuştan
Her gölgeden bilmem bilemem
Sorma! Niye neden...
Gözlerinin içine kurban ederek gözlerimi
Sisli bir kâbusun ötesine taşıyorum sensizliğe nefretimi
Bilmiyorum kimim ? neyim ?
Sensizim ama ! Benden çok seninleyim
Hangi cehennem yakacaksa yaksın
içimde ki bu yangını
Korkmuyorum artık gözlerinin ertesinden
Sorma ! bilmyorum neden
Diz çökmüyor ve secde etmiyorum gülüşüne
Mabedler Küskünüyüm ve Tapmıyorum ateşine
Zerdüş değil
Sadece bir sen düş’üm ben.
Seviyorum öylesine.