9
Yorum
52
Beğeni
0,0
Puan
1466
Okunma
derin kesikler biriktirdim
hayatın sana çıkamayan yol ayrımlarında anne
aklım d’üşüyor çaresizlikten bazen
toplasam parçalarımı
buz kesiyor ellerine gri bulutlar yüklenen gölgem
akibetine mezarlar kazdığım düşüncelerim var bir de
eli ayağı tutmayıp
dili, damağından bağımsız büyüyen
susuz kalan baharın seyrek saçları dağılıyor hep
ve nereye dönsem yüzümü
sözlerin bittiği yerde başlıyor elem
kirpiklerimden akıyor ağıdı gidişinin
içimde kızıllı yara sızıları
bazen anlık telâşelere kapılıp gidiyorum evet
lakin
sanma ki avuçlarımdan siliniyor yüzün
ay’ın altında mumlar eritip
kanırta kanırta söküyorum yıldızları geceden
gözlerime bakan gözlerini ısıtsınlar diye annem
zaten
en çok şafak vakti özlüyorum seni
yılların sensizliğine fırtınalar koparsa da içim
göğsümde uyuttuğum sesini duyduğum an, diniyor sancım
boğazımın vurdumduymaz hıçkırıklarını bir kenara bırakıp
göğüs boşluğuma dolduruyorum seni
sen bakma şimdi menzili ıramış hüznüme
öyle ağır aksak ilerliyor ki an
eteklerine tutunamadığımdan, şu gözümün yaşı..
.....
kuzeyinkızı/geçmişbirzaman