2
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
577
Okunma
sessiz geceye yol oluyor düşlerim
dudağımın kenarında vurulmuş gülüşlerim
uzun aksak yollardan geçiyorum
henüz keşfemediğim bir coğrafya sanki yüreğim
farkında bile değilsin...
gözlerim ama, kollarım kırık
ve dilim ters dönüyor ağzımda
içim bulanık bir suyun akıntısı
görülmeyen bin histen acı taşıyorum...
aşk tutunacak dal, yaşanacak sen arıyor
bir konuşabilsem dökülecek içimde ne varsa
ağrıyan yanım...
kalbime miras bırakmaya yüz tuttuğun aşkı
taşıyamaz omuzlarım...
gün aydınlığa açarken gözlerini
alışılmış sesinin yokluğunda gömülüyor sabahlarım
gönül evim viran yurdu
ve yokluğunda ağrıyan yanım sızlıyor yeniden
kan kusuruyor içim, haberin bile yok...
kirpiklerinden ördüğüm urganı geçir boynuma
saçlarını saymıyorum bile...
dünya ağırlığını pergelleyerek dönüyor başımda
özlemin içimi bir hilti gibi deldiği şu zamanda
sondaj vuruldukça çatlayan toprak kuruluğunda dudaklarım
biraz daha derine inersem gam fışkıracak
tuzlu bir dalganın akıntısına kapılmış yanaklarım
az kaldı...
bu heyelan ha yıktı, ha yıkacak duvarlarımı...
5.0
100% (11)