11
Yorum
36
Beğeni
0,0
Puan
1652
Okunma
yüzüne yüz geçirip
yüzümden bulduğun yüzsüz yüzüne
her yüz verişimde,
astar istiyordun hüzne
yüzünle yüz yüze gelsem
yüzleşecektim kesin
lakin,
yüzünden düşen bin parçayı toplarken dizinin dibinde
bir bütünün parçalarını ayıklar gibi
özene bezene
göremedim,
göremedim zira o ara ayak bileklerin ve dizinle de ilgilendim
ayağa kalktığımda teşekkür ediyordun
sen teşekkür ettikçe
tefekkür ediyordum
az daha teşekkür etsen
ya da iki yanağım arasında mekik dokurken öpücüğün
yanlışlıkla dudağıma falan değse
kendimi tebrik edip
gözlerinden aldığım taltifle çıktığım astral seyahatte
murada erecektim
mutluluk işte,
çift şeritli yolda yürütüyor her daim
yan yana
amma
yana yana
bazen aklıma batırdığın dikenleri çıkarmak için cımbız arıyordun çantanda
bazen de aynı dikenlerden yola çıkıp
gül açıyordun ucunda
yüzsüzlük işte,
üzüm üzüme baka baka kararırmış derler
sanırım sana benzedim bir müddet sonra
kalbim yüzüne baktıkça
yoo kararmadı,korkma
kalbime yüz geçirdim astarından sonra
hani yüzünden düşen parçalardan hüzün dikmiştin yüzüne
ellerin hep düzmece
sözlerin derme çatma ,
hadi amaa,
kaşlarını çatma
yalnızlık tek şeritli yol şimdi
düşe kalka da olsa yürütür elbet
ve kendi düşen ağlamaz derler
hem ağlasan ne fayda
ağzını kulaklarından başka duyan olmaz
hayır hayır
şiirin burasında uyan
inan bana gören olmaz..
ve fakat,
avuçlarında taşıdığın ateşi s’aklamayı unutma
zira közü ateş ile söndüremezsin
suyunda boğulan damlanım senin
göz yaşınla dindiremezsin..