8
Yorum
32
Beğeni
0,0
Puan
1387
Okunma
adını sonradan sadakat koyduğun köpek yetiştirdin kalbimde
kimi zaman aşk verdin
kimi zaman,kemik
gözlerindeki kulübedeydim
ne vakit canın çekse
severdi güz elliğin"
bir zaman zincire mahkum ettin karanlığında..
kapımı her açışında kamaştı gözlerim
renginin ışığında..
sanırım kalp büyümesiydi salıvermenin sebebi
göğsündeki barınakta
afedersin,
kulübeyi şaşırdım
neyse,takılmayalım detaylara..
zincirimi koparıp kapıyı açtığında, gözlerim kamaştı
gözlerim, karanlığın dışında kalan her renge bağı şıktı
kafesine alışmış kuş gibiydim o an
göğüne karşı uçmayı reddeden kanat
ya da kendi ayağına sıkan at
kabuğuyla asla barışmayacak yaramla
yar aradım kendime
kim gelip, aşk diye kemik atsa
havlıyordum sana göre
bak işte şiirin bundan sonrası oldukça düşündürücü
iyisi mi bi kahve daha yapıver kendine..
insan diyorum;
birini sevip
sarmalarken kendine
canı istedi diye !
sonra yine aynı cancağızıyla vazcayıp
bırakınca ardında..
neden başkasıyla gördüğünde gözü döner
küplere biner
kıymete biner
hani gelin de ata biner ona kalsa
-da
ya nasip der
ne alaka
konuyla..
şiiri toparlamam gerekirse eğer
dur bi, ilkin sadede geleyim..
adını sonradan sadakat koyduğun köpek yetiştirdin
demiştim..
bazen dönmek istediğinde ilikileyemiyorum kendimi
ki ikilemler ilik açamaz düğmeye
hem bilirsin,
hayvan sevgisi solluyor kimi zaman
insana olan sevgiyi
anla işte,
kulüben boş mu hala
meraklar içindeyim..