Yar...
Bir gün bu bedenim
son nefesini verdiğinde...
Sakın ama sakın,
musalla taşıma gelip,
benden af dileme...
Kalbinde öyle derin acılar
hissedeceksin ki;
Her gece ama her gece,
Rabbime el açıp yalvararak
dualar edeceksin...
Ağlama yar...
Sızlanma boşu boşuna...
Cehennem ateşi ile
seninde yüreğin yanacak...
Canın çıkmayacak belki,
Amma...
Çektiğin ızdıraplar,
tüm benliğini saracak...
Tüm benliğini...

----

Kördüğüm olmuşum bikere Ben sana YAR...
Sonu gelmez, inan ki bu duygularımın...
Sonu gelmez...
Kalbimde derin yaralar açsanda...
Sen bana hayatının yanlışını yapsanda...
Beni ellerinle,
musalla taşına koysanda...
Sonu gelmez, inan ki bu duygularımın...
Sonu gelmez YAR...

----

Artık toprak oldu bu bedenim YAR...
Bil ki;
Bu dünyadan göçerek, sadece bu dünyada
seni sevmekten vazgeçtim...
Eğerki gittiğim yerde
cehenneme düşersem,
Seni sevmekten yine vazgeçeceğim...
Benimle birlikte yanmaman için
seni sevmekten yine vazgeçeceğim...
Ama cennete düşersem, sadece ve sadece
Seni sevmeye devam edeceğim...
Tüm günahlarına rağmen,
sadece Seni seveceğim...
Durmadan dualar edeceğim,
Senden ayrı düşmemek için YAR...
Senden ayrı düşmemek için...

----

Ben musalla taşında dururken...
Bakma bana öyle masumane tavırla YAR...
Unutma...
Topraklar sararmaya hep yüz tutar...
Güller birer birer solarlar...
Bülbüller birer birer susarlar...
Hatta aşıklar birer birer yok olup
giderler...
Bende gidiyorum ama
hatıralarım hep seninle beraberler...
Hatırına geldiğimde,
mezarıma bir gül bırak...
O’da bana yeter YAR...
Yeter...

Yazan : Recep Hamza