Mescidin zeminine damlar bekleyen ruhu
Secdesine saftan akar berraklaşan huyu
Dünya hevesine tapar ahmaklık diz boyu
Dağınık fikrine değişmez söze münhasır

Bıçaktan keskin besteleri yakamaz batı
Sineye çekilmeyen sözden çakamaz lafı
Acize istek ver şenlensin çalamaz nazı
Girizgahın da ki beste güfteye münhasır

Eller bağlı söyle içtima vakta ki kelam
Omuzlar safta sıkışık meleklere selam
Secdesi lafta beynamaza huzur haram
Bedeni kıran rükudan şükür’e münhasır

Pençesinden sağar billuri bakışına yar
Şahım yürekler titriyor bedene yağar kâr
Cüsseye bakın incinmiş ağlar aşkına dâr
İsme yazılmış mualladan dile münhasır

İndi Şahı Şahbaz oldu asla bakmaz aşka
Kalbine dildar İdi bekleme çıkmaz arka
Methine mazhar olmuş nice destanı anka
Beyitlerin aşka vurmuş sevgiye münhasır

Kemikten sert kırılmaz beyindeki kılavuz
Dökülür asumandan nurlar karılmaz aruz
Serbest fikir ayrılmaz olgunlaşır taarruz
Her dilde inkişaf aşktan gönüle münhasır

Kubbesine inen melekler coşuyor bakın
Zelzele her saniye koşuyor kazık çakın
Sallanmasın imgeler boşuyor vakit yakın
İşlemiş Yaradan korku insana münhasır