4
Yorum
19
Beğeni
0,0
Puan
1129
Okunma
serçe parmağın oynaşırken
kıvrılan saçlarında..
karşında duran ben ile
göz göze geldim
bakışındaki aynada
beni sana b’akarken görüp
kendime yakalanmak gibiydi
gözlerimi kaçıracak yer aradım o an
göğüslerin ihbar
boynun ispiyon
dizlerin kapak olurken manzaraya
parmaklarımla kaval çalmak
kemiğinde
inceden inceye
ilk kez,
aklımdan geçenlere geçiş üstünlüğü veriyordum
ve aşkı dikiz aynasında tersten okunan plak" misali çalıp
düz kontakla çalışan ellerim
masa üstünde duran imdat kolunu
çekmek istiyordu kendine
sabır, bekleme durağında selamet yolcusu
gözlerindeki müjde
zil diye çalarken eteğinde
dizlerini açıkta bırakan heyecan
kuş misali titreyişte
belli ki;
parmakların serçe olup
yuvalandıktan sonra saçlarına,
önce karıncalar yürümüş giz yatağında
ardından kelebekleri uyandıran fısıltıyla
gün vakti
kadife bir uçuşa
hani ensende
saçlarının bittiği yerde koklanmaya hazır
o incecik tüyler var ya
aşığı halden hallere sürükleyip
burada konaklamak yasak
tabelası altında
mumlara üflesen diyorum o an
gün vakti
ikindi sağanağında
sırılsıklam kalmışken üşümüş bir düş
parmaklarınla oyun kursa ellerim
yüzünden düşmeden
o muazzam gülüş..