8
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1044
Okunma
bu gün eski defterleri karıştırırken
cömert bir yüreğin zengin satırlarında
rastladım sana
geçmiş hatıralar bir bir ders verirken bana
o yüreğin içinde barındırdığı meçhule bakakaldım öle
yazık
yazık dedim kendi kendime
kutuplara çıkarıp hayallerimi geyik yaptığım
gözlerimin badesinde kaydırdığım
mavilere çıkarıp gündüzleri gördüğüm düşün hayaliyle
bir uçurtmanın kanatların da gezdirdiğim
yalana yazık dedim
ve yalan diye nitelendirdiğim o meçhule
kör ederken duygularımı
tanıdığımda gözlerine mühürlediğim sevdamı unutup
hayata mühürledi kendini
bilirsin sen de
seni benim yok olduğum zamanda
sol yanıma koysunlar isterdim
sol yanım sol yanında
şimdi bedenim sağ gezerken
ayaklarımdan habersiz
dolaşıp düşse yıkılsa kimin umurunda
beden de el kimin umurunda
göz de göz kimin umurunda
kalp ten bir haber olduktan sonra
insan her ne şekil de olursa olsun sevdiği kadar yaşar sorasında yaşam kimin umurunda
sen istediğin kadar seviyorum de o seni sevmedikten sonra ölsen kimin umurunda
Uçuk