Oy dağlar! Oy! Kara haberin geldi
Zehirmiş dumanın ciğerim deldi
Feryâdımla ahım göğe yükseldi

Yaslandım duvara han dayanır mı?
Böylesi habere can dayanır mı?

Şu gönül kuşunu kandıramadım
Ağımı şerbete bandıramadım.
Yandı da yüreğim söndüremedim.

Böylesi sevdaya har dayanır mı?
Söyleyin ağalar yar dayanır mı?

Vuslata ermeden aldın onu yer
Koklayamadan ben sardıysan eğer
Bu haz da senin nasibinmiş meğer

Böylesi nasibe yer dayanır mı?
Yanıyor içerim er dayanır mı?

Bir mektup gönderdim saklasın demiş
Bunu bana mı, bana mı söylemiş!
Bunca yıl yarini hiç mi bilmemiş

İzini görmeyen göz dayanır mı?
Acımı yazmaya söz dayanır mı?

Vedalaşıyorken yer gök karardı
İçimi bir kasvet, bir korku sardı
Giderken bana bir bakışı vardı

Böylesi bakışa yaş dayanır mı?
Kirpiğin üstünde kaş dayanır mı?


Yiğidim eller üstünde gidiyor
Hocalar sessizlik sessizlik diyor
Belli ki melekler dua ediyor

Bağrıma bastığım taş dayanır mı?
Dizine yaslanan baş dayanır mı?


Nasıl da bırakıp gittin yar beni
Bitirmeden daha ördüğüm yeni
Ne zaman, ne de tez giydin kefeni

Boynuma geçirsem ağ dayanır mı?
Benim feryadıma dağ dayanır mı?

Ayşe CEYHAN