Mısra mısra dokunur aşka ipekten kilim
Kehribar tespihimin tanesi sabır gülü
Sükûta demirledi nice zamandır dilim
Çayıma ziynet olur dem dem Leyla kâkülü


Aşkımın tarihçesi cennetten sürgün olmak
Gönül divançesinde Nil’i yazmak dört mevsim
Doğan günle başlayıp batan gün ile solmak
Nisan gülü sinemde asla değişmez isim


Billûrdan damlaları süzüp de demliğimden
Berrak gamzeli gülü nakışlamak bardağa
Bin bir mana devşirip Nilgün ıtırlı imden
Hüznü nakşetmek daim emsalsiz ipek ağa


Sabra dua eklemek sessiz sedasız demde
Tespihin tanesinden ilham almak sükûtla
Çayım tespihim aşkım üçü aynı kademde
Bir çığır açmak aşka neyle tamburla utla


Aşkımın divançesi baştan sona hep Nilgün
Hurufat âlemiyle aşinalığım sessiz
Günüme Nil gün ile anlam katar doğan gün
Gönül sayfamda Nil’den aşk usareli her iz
Ankara, 12.11.2018 İbrahim Kilik