Âhh zamanı durduramıyoruz
Saat on bire yaklaşırken
Hâlâ sevdiğim kulağıma fısıldamadı "seni seviyorum’u"
Garajın çatısında iki güvercin cilveleşirken
Sarı benizli saçlarımdan babam gibi öpen bile yok



Anne sancım kocaman bir yumruk göğsümde
Öylece duruyor
Daha dün gibi toprağa verişim annemi
Âhh sekiz kasım
Ne acımasız bir takvim yaprağısın sen
Aile ağacından ikinci güzel yaprağı da
Savurdun hiç ardına bakmadan
Ya baba acım on seneyi devirdi
Devirmesine de
Babamın şefkatli ellerinin sıcaklığını
Elâ gözlerinin gülümsemesini
Ölesiye özlüyorum
Ölesiye

Şimdi...
Öksüz ve yetim kalan yanlarımla ben
Ne yana dönsem gözbebeklerimde saklanan birkaç damla gözyaşı
İçimin içlerini delik deşik ediyor
Dur du ra mı yo rummm


Hadi sevgili
Telefonun ahizesi kulağımdan düşmeden
"Seni çok seviyorum" de
Hayrına de
Yoksa sevgisizlikten yeminle öleceğim sevgili
Yeminle
Hadi güldür yüzümü
Biraz annem
Biraz babam
Biraz vatanım gibi
En güzel pazartesi sürprizim ol
Elinde mevsimini terketmeyen papatyalar
Ve bir yürek dolusu sevginle gel
Saç tellerimi tek tek sev
Sonsuza dek bayramım olsun bugün...









nagi han