9
Yorum
33
Beğeni
0,0
Puan
1319
Okunma

doğduğun gün mü senin
yoksa;
öldüğün gün mü
senin olan ne var
şu dünyada
kim kaybetmiş ki
olmuş senin
niçin var olmuşsun
neye tabi olmuşsun
her gün uyutulursun
bir sihirbazın marifeti ile de
farkında olmazsın kandırılmışlığının
oysa;
ne çok kez koşuşturmuştun
ne sabır taşlarını
yüreğine gömmüştün
lütfedipte kim neşter çekti
acılarını dindirmek için
kim söküklerini dikti
şimdi ;
fıtratını alsanda koruma altına
bir takım şeylerin olsanda farkında
yetişmeye çalışsan da
kaybolan yıllarının imdadına
yazık;
Bor’un pazarı geçti
sür eşeği Niğde’ye
ecelle yüzleşmek için
illa da nefesini mi tüketmen lazım
bir gök gürültüsüyle geldin
yağmura benzerdin
bir gök kuşağı ile gittin
ne kadarda güzeldin
öptüm seni bakışlarından
gamzeli yanaklarından öptüm
az değildin hani
yontulmuş kazda
tavada keklik ise
hiç değildin
sen rest çektin
ben pas geçtim
delirtin beni
delirtin
bir laf ettik diye
beni yerin dibine soktun
üstelikte çağırdığımda
sanki sağırmışsın gibi
yoktun