25
Yorum
62
Beğeni
0,0
Puan
2652
Okunma

Düşlerin düşüm
Özlemin özlemimdir...
Umut, en umarsız düşlerden esirgemiyor ise ışığını,
bende,
boğazımda düğümlenmiş ilmikleri çözüyorum sevginle sevgili.
yokluğun yoksulluk,
özlemin, güneşi firar gökyüzü biliyorum.
Yinede eksiltmiyorum zulamdan aşkın kutlu mührünü.
Yalnızlığın anlamını keşfettiğimden beri,
bir tek senli günleri dahil ediyorum geceme.
bilirsin gün ortasında ağlayamam,
aydınlıkta dile getiremem ismi saklı hüznümü.
bu yüzden,
bir hayal öpücüğü kondurmadan önce uyku,
gecenin mürekkebine banmış,
ölüme meydan,
hasrete ferman şiirler tutuşturuyor
ıslak imzalı karanlık gözlerime.
Bir türlü içime sinmiyor sevgili !
yokluğunda neşesini kaybeden bu şehrin,
tüm sokaklarında tek başınalığı arşınlamak.
Kime sorsam
"Kuşlar bile yalnız ölüyor,
dil kuruyor,
kalp çürüyor zamanla" diyor.
söyle
kabulü mümkün mü vehameti aslından beter bu söylemi.
Aslında suç benim...
dinlemeliydim gidelim dediğinde.
devinip durduğum sığ ömrümün hesabını kesip gitmeliydim koşar adım.
çünkü;
kazancımı kayıplarımla çarptığım zaman,
elimde boş bir pusula gibi sıfır kere sıfır kârımın ederi.
örselendikçe ruhum,
cebime sıkıştırdığım yalnızlığı harcamışım yıllar yılı
ve adına yaşamak demişim yeminsiz yalanların.
Birazdan sabah olur.
ilkel bir çığlıkla,
sabırsız aç martılar tüner
sensizliğin göz sızısı kıyısına.
Artık geçte olsa biliyorum ki,
en uzun yolculuklar küçük adımlarla başlar.
sıradan veya kusurlu pişmanlıklara izmarit basıp,
gözümü karartarak kendimle gitmeliyim bencilce.
terk etmeliyim,
şakakları öfkeden seğiren yalnızlığımı.
ki,
yeniden doğmalıyım seninle,
huzurun salkım söğüt sinesinde,
gümüş bir şafak vakti.
Dilek USTA