1
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
2569
Okunma
Josep de ölür
Sanırım hep ölüler tetikler yaşayanları
bazen yarım kalmış bir aşka
bazen yarım kalmış bir suça
bazen de sir francıs drake’in yarım bıraktığı bir sefere çıkmaya
sanırım hep ölüler
varamaz insan
kapatmayınca gözlerini
gerçek karanlığın farkına
varamaz insan
dökülmeyince damarlarında ki kan
gerçek kırmızının tadına
varamaz insan gel demeyince
gel demeyenlerin yanına
varamaz çünkü insan
duyamaz kendisine doğru çağıran o sesi
nedendir
tanısı yok
tınısı yok
tizi yok
tonu yoktur o sesin
duyamaz insan
bazen batmakta olan bir güneşi
bazen kokmakta olan bir leşi
bazen de çoktan horozlanmış bir tetiği
tetikler intikam naralarıyla
evet ölüler tetikler
ve ölüler çalar ekseriyeti hücum borusunu
ama anlayamaz insan
yeni ölüler bırakır arkalarında ölüler
yeni geçitler
yeni keşişler
yeni fetihler
sonra
yeni sabahlar
yeni akşamlar
yeni sıkandallar
yeni şaiirler ve yeni ressamlar
evet
hep ölülerden kalmadır bize
bu yaşama tutkusu
evet hep ölülerden
bu ölmemek arzusu
elleri üzre yürür zaman
kulağında bakır bir leğenin doğum sesi
bir kendimiz ağlayabiliyoruz
onun haricinde
arzularım
madem birisinden görerek içiyoruz suyu
madem konuşmayı başkasından duyuyoruz
madem ilk gülmemiz annemizi taklit
arzularım o halde
Nefertiti ve Amenhotep’in aşkı gibi
bir aşkı payıma
taç mahal gibi bir sarayı şanıma
madem ki insanız
elbette arzularım
afrodit gibi bir kadını koynuma
ama bir öncekinden üstün değil hiçbir aşk
ama bir öncekinden daha küskün değil hiçbir ayrılık
değilmi josep ?
değilmi ki sen
öleli çok oldu
ve hala ısrarla
aşkı soruyorsun bana
denedim bir çok kez
kaçtı benden hep o
pek farkı yok gözümde şimdi
fransız bir korkaktan
gömün artık yeter
eskidi o şaşalı ceset
sürekli yıkanmaktan.
5.0
100% (2)