19
Yorum
53
Beğeni
0,0
Puan
1700
Okunma

Gecenin hayrı gündüzün şerrine karışırken
Dergahtan bozulma küçücük evimde
Düşmüş bir kaleyi taşırım
omuzlarımın üstünde.
Uykuya dalan askerin
Dipcik yemesi gibi zıplarım
bazen olduğum yerde.
Bir çay koyup ocağa
Cebi delik Pakize gibi
Sürekli seyahat ederim
kendi içimde.
Dışarıdan bakmayı da
ihmal etmem ara sıra kendime.
Çınladıkça uzak zamanların sesi
kulağımda.
Uçuk bir tebessüm oturur dudaklarıma
Herkes birilerine kırılırken
ben kırılırım içimdeki Ben’e
Pasif direnirim hak ettiklerime.
Yalnızlık kutsanmaya başlar acı ile
Çürümenin kitabını yazar
tefe koyduğum her cümle.
Ateş alır kalemim
yaşama değen harflerin her birinde.
Üç tarafı denizlerle
dört tarafı ecnebilerle çevrili ülkemde.
Kendimi bulmak isterim
Ateş hattının edebiyat vadisinde.
Göğsümü yırtıp geçtikçe bir acı
hadi kalk derim düşünce kendime.
Düstursuz yenildikçe.
Kendi kendimi bilerim.
Kırarım kelepçeleri
bulamasam da anahtarını.
Üzümün tadını armudun çöpünü iyi bilirim
mağlubiyetleri öğrendikçe.
Ezcümle şunu derim;
yorucu yolculuklar biriktikçe heybemde
devreden başlangıçların bakiyesidir her son
Merakla başladığım hayat
ihtirasla bitse de
Düşlerime engel olamayacak hiç bir balkon.
kendi şarkımın içinde döndükçe..!
Ferdaca