Gönlünün arzusuna göre iş yapma ki, sırtına pişmanlık yükü yüklenmeyesin. ferideddin attar
Makberî  - Ahmet Akkoyun
Makberî - Ahmet Akkoyun

Ahhh be Mehlikâ ( 22.bölüm )

Yorum

Ahhh be Mehlikâ ( 22.bölüm )

43

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

4246

Okunma

Ahhh be Mehlikâ ( 22.bölüm )

Ahhh be Mehlikâ ( 22.bölüm )

Ahhh be Mehlikâ ((1))

Dün gece nasıl da hüzün doluydu
Sanki mükevvenat ağlaşıyordu
Ay’ın ondördü’ydü gece mağrurdu
Bakarak yüzüme dol dedi bana
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Gecenin fecr’inden rengimi aldım
Bir kere uyudum bin kez uyandım
Uzandım behrâm’a bir fıske çaldım
Düşerken sevdanı bul dedi bana
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Behrâm’ın nuru ki fecr’i kuşattı
Henüz gün doğmamış günü yaşattı
Mehlikâ rüyamda bana gül attı
Hiç gitme yanımda ol dedi bana
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Ne gece tükendi ne sabah oldu
Asûman dün gece ağlayıp durdu
Revâsi derdimden tutuşuyordu
Feryadım işitip kal dedi bana
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Buse’yi. uzattı.seher yelleri
Serab’ı kuşattı firâk çemberi
Birden yüreğime çöktü zemheri
Hasreti çıkarıp al dedi bana
.............................................Ahhh be Mehlikâ

Gözümde mesafe tükendi birden
Yola revan olmak geçti gönlümden
Son anda uyandım bülbül sesinden
Gönlünde bir kuru dal dedi bana
.............................................Ahhh be Mehlikâ

Bülbülü dinlerken geçtim özümden
İki damla hicran düştü gözümden
Yeminim var asla dönmem sözümden
Ne yazık vefasız lal dedi bana
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Dün gece nasıl da hüzün doluydu
Sanki mükevvenat ağlaşıyordu
Ay’ın ondördü’ydü gece mağrurdu
Bakarak yüzüme dol dedi bana
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Ahhh be Mehlikâ ((2))

Çekip de gittiğin, o gün Mehlikâ
Giderken kalmıştın vurgun bağrımda
Gök yarıldı o gün,o gün Mehlikâ
Yıldızlar tutuştu avuçlarımda
............................................. Ahhh be Mehlikâ

Çekip de gittiğin o gün Mehlikâ
Kalbim bin parçaya bölündü birden
Ne bir ses ne nefes,gelmez Mehlikâ
Yetişir çektiğim mesafe’lerden
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Çekip de gittiğin o gün Mehlikâ
Aynalar yabancı bakmıştı bana
Kırdım aynaları ah be Mehlikâ
Kanlarım karıştı gözyaşlarıma
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Çekip de gittiğin o gün Mehlikâ
Gölgemi de alıp gitmiştin o gün
Gölge’siz yaşanmaz ah be Mehlikâ
Gölge’mi de getir geri dönerken
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Çekip de gittiğin o gün Mehlikâ
Kalbimi sökmüşsün meğer giderken
Yerinde yoktu ki o gün Mehlikâ
Yetmez mi çektiğim mesafe’lerden
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Çekip de gittiğin o gün Mehlikâ
Bülbül bile dönüp gül’e gücendi
Bakıp da inledi, bana Mehlikâ
Bülbül ki sevda da vefâ bilendi
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Çekip de gittiğin o gün Mehlikâ
Dönersin,dönersin diye bekledim
Kaç asır tükendi söyle Mehlikâ
Zaman’sız zaman’a ümit ekledim
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Çekip de gittiğin o gün Mehlikâ
Gülüşüm saklandı dudaklarımda
Bir hayâl bir rüya ol da mehlikâ
Sema’ya çizeyim bakış’larımda
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Ahhh be Mehlikâ ((3))

Bir mayıs akşamıydı bahar gibi gelmiştin
Efsûni gözlerinle hüzün’leri delmiştin
Zümrüd-ü anka gibi doğmuştun gül bahtıma
Gelip Otağ kurmuştun sen ki gönül tahtıma
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Bahar’lar daha bahar,günler daha güzeldi
Gelişin, ebed’lerden uzatılan ezeldi
Gamze kıvrımlarında nice güller saklıydı
Sevgisiz bahçelerin gülleri yasaklıydı
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Yürek çarpıntıların düşüyorken elinden
Bir sevgi çağlayan’ı akıyordu dilinden
Bakarken gözlerine gözlerinde tükendim
Ben diye bir şey yoktu artık ben bile sendim
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Sarayburnunda bir gün otururken sahilde
Yakamozlar gülmüştü gülerken gözlerinde
Masa’da bir demlik çay kanım gibi kırmızı
İki bardak öksüzce süzmüştü aşkımızı
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Hiç bir şey konuşmadan saatlerce durmuştuk
Sorulmaz soruları konuşmadan sormuştuk
Zaman nasıl mağrurdu o an nasıl güzeldi
Akan zaman’a inat o an ömre bedeldi
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Sevdaları yakmıştık yıldızlar göz kırparken
Gözlerimiz tutuştu sonra veda ederken
Hırçın esen bir rüzgar okşarken saçlarını
Sevgiyle kucakladım dökülen yaşlarını
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Yaralı bir ceylandın dönüyorken geriye
O gece hicrân’ları bırakmıştın hediye
Gece bir kurşun gibi çökmüştü üzerime
Bir yangın alev,alev değmişti yüreğime
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Lâhûti bir sessizlik çökmüştü ardın sıra
Ve sabahı sığdırdım bilsen kaç bin asır’a
Güneş süzülüyorken yamaçlardan aheste
Yüreğimde yazmıştım sensizliğe son beste
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Ahhh be Mehlikâ ( 4 ve 5. bölüm )

Lâhûti bir sessizlik çökmüştü ardın sıra
Ve sabahı sığdırdım bilsen kaç bin asır’a
Güneş süzülüyorken yamaçlardan aheste
Yüreğimde yazmıştım sensizliğe son beste
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Şirâze feryadımı duydu avuttu beni
Aldı gamlı bağrına, aldı yâr tuttu beni
Sam yelleri tedirgin yüreğimi okşadı
Eserken isil,isil hüzün yine başladı
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Bilmediki gönlümde kopan poyraz fırtına
Kahır fidanı dikmiş ruhumun ortasına
Kurumuş dallarıyla dört yanımı kaplamış
İçinde sığınacak nokta bile kalmamış
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Ebabil kuş’larının takıldım ardı sıra
Kanat’landım ve uçtum gökyüzü arkasına
Ne in vardı nede cin bomboş geldi mavera
Lebriz-i hasret idim uçarken vuslat’lara
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Bulutların üstünden uçuyorken bi-tâp’tım
Sinem ızdırap yüklü bir diyar-ı harap’tım
Yağmur yüklü bulutlar söndürmedi hâr’ımı
Yıldız’lara uzattım bende ah-u zâr’ımı
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Sonra kanat çırparak kaf dağına süzüldüm
Yoktun ordada yoktun bin parçaya bölündüm
Her ceriha’mdan çıktı Tuğyân’la şek’siz sedâ
Heyhat sana uzanmaz uzanmaz dil-i nida
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Orada aşık’ların ruhlarıyla buluştum
Gördüm Ferhat,Mecnun’u kerem ile konuştum
Çaresizce baktılar hüzün ile gözüme
Ciğerleri dağlandı yürekteki közüme
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Bir sana diyemedim bir sen anlıyamadın
Bir nefes kadar yakın behrâm kadar uzaktın
Sen olmazsan can gül’üm rüyalardan çıkardım
Elimde olsa sensiz rüyaları yakardı
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Seni sordular bana sahi kim bu Mehlikâ’n
Şiirlerde süzülen bu ölümsüz ma’şûka’n
Hani dediler nerde,nerde ölümsüz sevdan
Ne güne dek sürecek yüreğinde bu hicran
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Sen bir şiir olsaydın,Divân’ımı yazardım
Ferhat olur dağları baştan başa kazardım
İçimdeki bu tuğyân yinede tükenmezdi
Sönmezdi be can gülüm hâr’ım yine sönmezdi
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Gönlümün ortasına cevher gibi işledim
Işığının önünde pervane’ydim eridim
Yandıkça daha fazla yaklaştım ışığına
Hüzün yağmuru oldum tutundum kaşığına
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Hatıranı yazdığım kalemlerim kurudu
Ay ve güneş uzanıp bir seni bana sordu
Çıkmamışsın ortaya görmemiş kimse seni
Yeryüzünü üşütmüş sensizliğin ekseni
.............................................Ahhh be Mehlikâ

Kaç sabahı tükettim yine sarayburnu’nda
Yakamozlar bile yok yokluğun efkâr’ında
Saatlerce oturdum boş gözlerle bakarak
Su üstünde süzülen hayali okşayarak
.............................................Ahhh be Mehlikâ

Her gün, ama her gün bu serabı yaşadım
Hatırana,bulduğum yerden tekrar başladım
Her akşam çayımızı içtiğimiz sahilde
Kaç sabahı tükettim hasretli nefesimde
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Ayrılırken masada kalan bardaklar bende
Hiç bırakmadım inan her an,her an cebimde
Bardaklara bakarken hep seni hatırladım
Bardaklarla konuştum ruh’unu karşıladım
.............................................Ahhh be Mehlikâ

Cevahirimdi onlar bana senden yadigâr
O gün onlarda bana kahırla bakmıştılar
Günlerden pazartesi o gün pazartesiydi
Sevdaları kuşatan bahar arifesiydi
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Ahhh be Mehlikâ (( 6 ve 7. bölüm ))

Cevahir’im di onlar bana senden yadigâr
O gün onlarda bana kahırla bakmıştılar
Günlerden pazartesi o gün pazartesiydi
Sevdaları kuşatan bahar arifesiydi
..............................................Ahhh be Mehlikâ

O gün çekip gitmiştin hatıranı yakarken
Göz’lerimle arkandan acı ile bakarken
Yırttım takvim’lerdeki gittiğin kara günü
Pazartesi yok artık sevmiyorum o günü
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Gözlerim yollardaydı bekliyordum gelmeni
Gözlerime bakarak gözlerime gülmeni
Oturup hatıra’mdan hayâl’ini taşıdım
İlk gördüğüm o günü yeni baştan yaşadım
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Gerçek bir tokat gibi çarptı yüzüme birden
O günde pazartesi ne yaptım Mehlikâ ben
Gelişinde aynı gün gidişinde aynı gün
Eyvah’ki aynı günde sen beni öldürmüşsün
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Yazık ki takvim’de ki günleride koparttım
Hatıra’nı yeniden nasıl yaşıyacaktım
Ah be zümrüt çiçeğim ah ki ah be Mehlika
Yeni baştan yazılmaz şimdi artık tefrikâ
.............................................Ahhh be Mehlikâ

Takvimi kopartırken bağrımı kopartmışım
Sana sitem ederken ruhum’u çıkartmışım
Şimdi tekrar bakarken o günü görmüyorum
Yüreğim paramparça yazık ki ölmüyorum
.............................................Ahhh be Mehlikâ

Çaresizce kendimi sokaklara bıraktım
Hayâl’inden uzakta hayâl’inden firâk’tım
Geceden ta sabaha yürüdüm cadde’lerde
Yüreğimi aradım yoktu ki bedenimde
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Dolaşırken nafile harâb bitkin ve şaşkın
Zehirden oklarını böğrüme yedim aşkın
Düşe kalka yürüdüm oturdum gülistân’da
Dinledim feryadını bülbülün hicran’ında
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Seyr-ü sefer eyledi gözlerimde hayalin
Omuzlarıma çökmüş duruyorken vebâl’in
Esrar’ına daldığım günler bir bir tükendi
Manolya boyun büktü çiğdem bana gücendi
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Bilsen nasıl kötülük ettin sen ki vefâ’ya
Ağustos’ta ömrümü çevirirken şitâ’ya
Sevda’nın şâhika’sı bakarken bakışların
Gergef gibi işlendi ruhum’u yakışların
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Gözlerimde vuslatın ışıkları yanmıştı
Uyumamıştı hasret,yine de uyanmıştı
Sana doğru gelirken içimde bir sıkıntı
Sanki bir ayrılığın sancısı başlamıştı
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Sessizliğin içinden sonra çıkıpta geldin
Firak’ı avuç, avuç uzatıp bana verdin
Gözbebeğim hicrân’ı ağlatırken sessizce
Nisan yağmuru gibi kaybolmuştun gizlice
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Kürre’nin dört yanını dolaştım rüyalarda
Sana bir dilek tuttum nergiz’i hülyalarda
Leyl-ü nehar içinde kayboldum yapayalnız
Yalnızlığı doldurdum hayalinle zamansız
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Dil-hûn’umsun mahbube’m hicranlı eksik yanım
Sen gittinya ardınca nasıl yanmakta canım
Gölgeni tutamadım elim havada kaldı
Güneş kayboldu gitti gölgeni gölge aldı
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Nakış,nakış işledim yüreğime ismini
Hatırana bakarak sensiz çizdim resmini
İki damla gözyaşı ağlıyorken resminde
Gözlerimi sakladım gözlerinin içinde
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Daha yeni anladım ferhat ile şirini
Yazarken satır,satır yazılmaz şiirini
Firak’ı yeryüzünden silmek istedim heyhat
Bana bakıp gülüyor gözbebeğimde feryat
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Ahhh be Mehlikâ (( 8 ve 9.bölüm ))

Daha yeni anladım ferhat ile şirin’i
Yazarken satır,satır yazılmaz şiir’ini
Firâk’ı yeryüzünden silmek istedim heyhat
Bana bakıp gülüyor gözbebeğimde feryat
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Yine bir akşam üstü seni yolcu ederken
Hiç bir şey konuşmadan yürümüştük sahilden
Sesler gelmek de idi bir yolcu motorundan
Bu son sefer kalkıyor, kalkıyor eyüp sultan
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Beraberce binmiştik son yolcu motoruna
Ve motor başlamıştı Eyüp yolculuğuna
Güverte’ye çıkarak dalga’ları dinledik
Dinlerken dalga’ları ne yeminler söyledik
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Yakamoz’lar yol boyu, yolcu etmişti bizi
Belki de kıskanmıştı âsûde sevgimizi
Hava ne kadar serin zaman nasıl durgundu
O akşam gönlüm sana daha fazla vurgundu
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Motor yaklaşıyorken eyüp’e ağır,ağır
İkimizin yüzünü okşamaktaydı kahır
Zira veda vaktine çok az zaman kalmıştı
Gözlerinde hasret’in ışıkları yanmıştı
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Ve nihayet inmiştik iskele’den beraber
Veda vakti gelmişti, inlerken minare’ler
İki sokak ötede yeşil bir ev gösterdin
Eve her baktığımda artık o ev’de sendin
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Gidişinin ardından binlerce gelip durdum
Her sokak her köşede hayalinde yoruldum
Yeşil evin camları kireçle çizilmişti
Ve üstüne sadece satıldı yazılmıştı
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Hiç kimse bilmiyordu gittiğiniz o yeri
Gönlüme yer ederken yavaş,yavaş zemheri
Kaç gecenin seher’i mesken tuttu gözümü
Sabah yeli okşarken çaresizce yüzümü
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Beynimin bir yanına hüzün gülleri ektin
Beni alıp sonsuzun sonsuzluğuna çektin
Sonsuzluğun içinden dökülüverdi hece
Çözüldü birer,birer sırla dolu bilmece
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Hasret tüten nefesler inledi sağlığmda
Sarsılmakta bedenim rüzgarın çığlığında
Sırça sarayımdaki gülzâr boynunu büktü
Hicr’inden erguvani dağlar’a hüzün çöktü
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Kaybettim kokusunu lale sümbül gonca’nın
Acısını yaşarken hayâl’i bir sancı’nın
Bir an’lık zamanlarda bilsen neler yaşadım
Bir asr’a bedel zaman ne güldüm ne ağladım
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Sorsan bana adımı onu bile unuttum
Gözlermi kapatıp hayâ’limi avuttum
Yokluğuna alışmak öyle kolay olmadı
Ne yaptıysam nafile boşluğun hiç dolmadı
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Günlermi geçmemekte yoksa zamanmı durdu
Kalbimin ortasından sahi beni kim vurdu
Daha fazla üşüttü şimdi beni güz’lerin
Bağrımı baştan başa yakıyorken sözlerin
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Adım Mecnun’a çıktı Leyla’ya bulmamışken
Asumân’ı ağlattım fecr’e sitem ederken
Bezm-i gülzar’a döndü varlığınla serab’ım
Heyhat çekip de gittin yokluğundan bîmâr’ım
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Gıpta ile bakardı bize doğru bakanlar
Sevda’sında tutuşup hasretleri yakanlar
Şimdi bakıp ardından bakıp ah etmekteler
Onlarda birer,birer vefa tüketmekteler
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Yine bir gün sahilde dolaşırken çare’siz
Aşina bir yüz gördüm kalakaldım nefes’siz
Nihâl önümden geçti Mehlikâ’nın sır’daşı’
Nihâl’ki mehlikâ’nın ölümsüz arkadaş’ı
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Ahhh be Mehlikâ ((10))

Yine birgün sahilde dolaşırken çare’siz
Aşina bir yüz gördüm kalakaldım nefes’siz
Nihâl önümden geçti Mehlikâ’nın sır’daşı
Nihâl’ki mehlikâ’nın ölümsüz arkadaş’ı
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Görmemişti yanımdan geçerken Nihâl beni
Önümden geçti gitti sanki mahzun bir yanı
Arkasından ismini söyleyince şaşırdı
Birden beni görünce gözleri kaçırdıi
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Yanına yaklaşınca yalnız Mehlikâ dedim
Çok şey vardı soracak bir türlü diyemedim
Izdıraplar çıldırdı Nihâl’in gözlerinde
-Kara gözlü Nihâl’in dert vardı sözlerinde
..............................................Ahhh be Mehlikâ

O günden sonrasını anlattı birer birer
O gül yüzlü Mehlikâ’m çok hasta imiş meğer
Ardından yataklara düşmüş hasta perişan
Hastalığı saklarmış gözlerimden nur-efşân
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Kendisini bitiren hastalığı gizlerken
Yüreği dayanmamış gözlerime gülerken
Yüreğimi yakmamak için çekipte gitmiş
Bu dert ile kendini günden güne eritmiş
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Adres’ini değişmiş unuturum diyerek
Ve kaybolmuş ortadan yüreği titreyerek
Gözleri kan çanağı gül Nihâl ağlıyordu
Yüreğinde bu derdin kahr’ını taşıyordu
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Ruhum’da bir fırtına koptu birden o anda
Zaman girdap’larının kaldım boşluklarında
Nihâl bir an durarak gözlerini kapadı
Sanki Nihâl vuslat’ın hasretini yaşadı
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Nihâl bana bakarken gözleri kızarmıştı
Gözlerini silerken bir karara varmıştı
Bu gün dedi bugün, bugün bitmeli çile
Ve bugün söylenmeyen sözler gelmeli dile
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Yetişir çektiğiniz hasretin çığlıkları
Son bulmalı belkide yeter yalnızlıkları
Bu firâk’ın kâr’ı yok bunu oda biliyor
O dil-hûn’u Mehlikâ yollarını bekliyor
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Belkide buluşmanız daha iyi olacak
Mehlikâ’nın çilesi seninle son bulacak
Sana gelen yol’larda bir yolculuk başladı
Ve o yol’lar o yol’lar bilsen nasıl uzadı
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Ahhh be Mehlikâ ((11))

Belkide buluşmanız daha iyi olacak
Mehlikâ’nın çile’si seninle son bulacak
Sana gelen yol’larda bir yolculuk başladı
Ve o yol’lar o yol’lar bilsen nasıl uzadı
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Sahil boyu yürüdük tek bir söz konuşmadan
Yol boyunca arkadaş tutmuştuk martı’lardan
Yavaş,yavaş Balat’a kıvrılmıştı yolumuz
Sanki hiç bitmeyecek gibi yolculuğumuz
..............................................Ahhh be Mehlikâ

İki katlı bir evin sıvaları dökülmüş
İçinden taşan hüznün acıları yakılmış
Kan rengine dönmüştü dışındaki boyalar
Ve bahçe duvarları sanki hicrân oyalar
r.............................................Ahhh be Mehlikâ

Vakit akşam olmuştu güneşin kızıllığı
Okşamakta camlarda lahûti yalnızlığı
Pencereyi kapatan rengi uçuk bir perde
Izdırap çizgileri üzerindeher yerde
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Bahçenin kapısından girerken içeriye
Nihâl bana bakarak çekilmişti geriye
Kapıyı vuracakken hekim çıktı içerden
Yarın sabah gelirim dedi yine erkenden
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Hemen yanıbaşımdan geçip giderken hekim
Gözlerinde saklanan ıztırâblara hakim
Çaresizlik çökmüştü bakarken gözlerine
Sanki gizli bir çığlık düşerken sözlerine
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Hekimi yolcu eden kadın bana bakarak
O senmisin o dedi ciğerini sökerek
Sesim bile çıkmadı gözlerimi yakarak
Çaresizce başımı sol yanıma yıkarak
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Kadın bana bakarken gözlerinde kahroldum
Annesiyim ben dedi,ben annesiyim oğlum
Aylar varki ıztırâb çemberinde boğuldum
Ölümlere bedel eş acılarla yoğruldum
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Ahhh be Mehlikâ ((12))

Kadın bana bakarken gözlerinde kahroldum
Annesiyim ben dedi,ben annesiyim oğlum
Aylar varki ızdırap çemberinde boğuldum
Ölümlere bedel eş acı’larla yoğruldum
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Gözlerimin önünde eriyorken evladım
Her gözyaşında öldüm her nefeste ağladım
Mehlikâ’ya verdiğim sözü bile unuttum
Kapıya her gelene sen diye dilek tuttum
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Sana kıyamamıştı Mehlikâ inan sana
Dayanamam demişti acıdan yanmasına
Sorduğumda adını adresini vermedi
Günden güne erirken görmeni istemedi
.............................................Ahhh be Mehlikâ

O gün dedi annesi hani o pazartesi
Mehlika’nın terkedip geldiği gün ertesi
Kadın ağlamaklıydı anlatırken gül’ümü
Bilmedi dinliyorken benimde öldüğümü
.............................................Ahhh be Mehlikâ

Ayrılırken bunları bir türlü diyememiş
Kaç aydır hasta idi lakin söyliyememiş
Yüreğinde saklıydı her an ölüm korkusu
Bölünürdü korkudan geceleri uykusu
............................................. Ahhh be Mehlikâ

Kalb’i me’yûs demişti hekim hastalığına
Senki şifa olurdun onun yalnızlığına
Ayrılık acısından nahif gönlü bizâr’dı
Mehlikâ gecelere hicrânını yazardı
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Belki diner sanmıştı ızdırâb-ı sinesi
Yaşadığı her an’ın hasret’li divanesi
Gittiğimiz yerlerde soldu ciğer paresi
Dinmedi tükenmedi onda yürek yaresi
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Çâresiz’lik çâreydi çâre diye beklerken
Bir sabah geri dönüş başladı yine erken
Eyüb’e yakın olsun, diye Balat’a geldik
Geldik,geldik ya oğul bir an bile gülmedik
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Ahhh be Mehlikâ ((13))

Çaresiz’lik çıkınca,çare’lerin içinden
Bir sabah geri dönüş başladı yine erken
Eyüb’e yakın olsun, diye balat’a geldik
Mehlikâ’nın gönlünden hüzn’ünü silemedik
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Geldiğimiz o günden beri hiç değişmedi
Günler varki ağzından tek kelime düşmedi
Ben Nihâl ve Mehlikâ üç kişi bu odada
Ne çileler tükettik üç adım’lık sofa’da
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Ne yeme var ne içme gözler saplı tavana
Günden güne daha çok daldı yalnızlığına
Ölüm çığlıkları var şimdi yanaklarında
Serâb-ı can’ı bekler ismi bakışlarında
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Günden güne tükendi gözlerinin ferleri
Şimdi artık gülmüyor gülen kara gözleri
Anlattı birer,birer bana sebeplerini
Ayrılık acısından bitirmiş kendisini
..............................................Ahhh be Mehlikâ

O çaresiz annesi,düşüverdi önüme
Yeşil renkte bir kapı set çekti gözlerime
Kadın sessizce açtı yeşil renkli kapıyı
Görmüştüm ızdıraptan kahrolmuş Mehlikâ’yı
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Gül Nihâl güzel Nihâl kapının arkasında
Gözleri kan çanağı yaşlar yanaklarında
Bize bakan gözleri ızdıraptan çağladı
Çöktü olduğu yere hıçkırarak ağladı
..............................................Ahhh be Mehlikâ

İlaç kokularıyla kuşatılmıştı oda
Yatıyordu can parçam boylu boyunca orda
Süt beyaz duvarlarda ağlıyordu çığlıklar
Mehlikâ’nın baht’ına düşerken yalnızlıklar
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Gözleri kapalıydı yüzü solgun’mu solgun
Kimbilir kaç gece’nin seher’lerinden yorgun
Alnında birikmişti ateşlerden damlalar
Yüzüne süzülürken yüzünü yakmaktalar
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Ahhh be Mehlikâ ((14))

Gözleri kapalıydı yüzü solgun’mu solgun
Kimbilir kaç gece’nin seher’lerinden yorgun
Yanağından yaşları öksüzce akmaktalar
Yüzüne süzülürken yüzünü yakmaktalar
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Bana niçin demedin bütün bu olanları
Senin için yakardım zamansız zamanları
İsteseydin ömrümü seve,seve verirdim
Yeter ki gel deseydin Mavera devirirdim
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Mehlikâ’yı görmüştüm hastayken yatağında
Rengi solmuş mektuplar hemen yanı başında
Mektupların üstüne yer,yer damlalar düşmüş
Ve o düşen damlalar parçalara bölünmüş
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Gümrah saçı dağılmış yüzünden al’ı gitmiş
Çaresce yüzünde kahır gülleri bitmiş
Hilâl’i kıskandıran gamzeleri vurulmuş
Kimbilir kaç gecenin seherinden yorulmuş
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Gözleri kapalıydı sönmüş bir volkan gibi
Böyle bir aşk görmedim İlâhi bunun gibi
Sessizce baş ucuna yaklaştım Mehlikâ’nın
O an zaman durmuştu esiriydim zaman’ın
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Titreyen ellerimi gözlerine uzattım
Avuçlarımla ona bin’lerce dua kattım
Nihayet son vermiştik,son vermiştik firâk’a
Yazık hasta yatarken, yatağında Mehlikâ
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Gözlerimden süzüldü iki de gül goncası
Mehlikâ’nın yüzüne düşünce bir damlası
Ve açtı gözlerini hüzün gül’ü Mehlikâ
Saklıydı gözlerinde hasret tül’ü Mehlikâ
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Gözlerinde tutuştu hasreti gözlerinde
Ateşler içindeydi ben yandım ateş’inde
Izdırâp’lı gözleri bakıyorken titredi
Gördüğüm bir rüya’mı yoksa senmisin dedi
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Ahhh be Mehlikâ ((15))

Gözlerinde tutuştu hasreti gözlerinde
Ateşler içindeydi ben yandım ateşinde
Izdıraplı gözleri bakıyorken titredi
Gördüğüm bir rüya’mı yoksa senmisin dedi..
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Yavaşça ellerimle ellerine uzandım
Dünya devrildi sanki sükût içinde yandım
İlâhi o an nasıl geçiverdim kendimden
Yeni bir nefes çıktı ona tabi bendimden.
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Yavaşça doğrulmaya çalıştı düştü birden
Ve bir anda yatakta geçiverdi kendinden
Nefesimi tutarak çöktüm yanıbaşına
Asır’ları has’rettim onun uyanmasına
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Ay’ların yorgunluğu yıpratmıştı tenini
Bir gül gibi soldurmuş o nâhif bedenini
Dalıp gitti bir anda huzur düştü yüzüne
Hasret’li gözler ile meftûnuyken sözüne
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Oda’yı kuşatmıştı kesif ilaç kokusu
Duvarlara gizlenmiş çâresizlik duygusu
Yerde mahzun bir sofra öylece kalakalmış
Belli ki yemek için lokma bile almamış
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Yanıbaşında durdum nefesimi tutarak
Ve sabahı bekledim ümitleri yakarak
Beklerken esrâr’ına daldım hatıraların
Gölge’sine sığındım ilâhi dua’ların
..............................................Ahhh be Mehlikâ


Gülen kara gözlerin neşv-ü neva bulurdu
Zaman seninle başlar sensizken kahrolurdu
Elinde olsa firâk ateşini boğardın
Her gece meptâb’ıma bir mâh gibi doğardın
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Saat’lerce mehtâb’ı seyrederken sessizce
Âsûmân’a yazardık sevda’mızı öksüzce
Sen çoban yıldızını seyrederdin ümit’siz
Ben behrâm’ı sen diye seyrederdim nefessiz
..............................................Ahhh be Mehlika

Ahhh be Mehlikâ (16)

Saat’lerce mehtâb’ı seyrederken sessizce
Âsûmân’a yazardık sevda’mızı öksüzce
Sen çoban yıldızını seyrederdin ümit’siz
Ben behrâm’ı sen diye seyrederdim nefessiz
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Neden diye sormuştun bu behrâm’a hasretin
Ben behrâm’a bakarken gördüğüm yalnız sendin
Nefes kadar yakınken behrâm kadar uzaktın
Ellerimi uzatsam sanki yok olacaktın
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Lebriz-i hasret idim yanı başında iken
Şimdi nasıl kahrolmam ateşlerde yanarken
Hicrân avuçlarımda tutuştu birden bire
Yüreğim mahzun iken senden gelen tebşir’e
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Sabah olmak üzere fecr vakti gelmişti
Mehlikânın yüzüne güneş örtü sermişti
Ve açtı gözlerini Mehlikâ gülüyordu
Gözlerinde vuslatın izi süzülüyordu
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Geceden eser yoktu kederleri tükenmiş
Bir gecede yüzüne binlerce canlar gelmiş
Mehlikâya bakarak iki bardak uzattım
Gözlerimle bir ömrü susuyorken anlattım
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Kan kırmızı çayları doldurdum bardaklara
Hüznünü yasakladım bakarken şafaklara
Bardaklara bakarken neler neler anladı
Ve Mehlikâ ilk defa sevincinden ağladı
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Bitti mi dedi söyle bitti mi kara günler
Yeni baştan gelir mi üstümüze kederler
Ayrılığın acısı vurur mu yine bizi
İnletir mi yeniden âsûde sevgimizi
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Birden kapı çalındı eve gelen hekimdi
Şaşırmıştı bakarken Mehlikâ gülümsedi
Bir gece öncesinden sanki eser kalmamış
Mehlikânın derdini bir gece de yel almış
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Ahhh be Mehlikâ (17)

Birden kapı çalındı eve gelen hekimdi
Şaşırmıştı bakarken Mehlikâ gülümsedi
Bir gece öncesinden sanki eser kalmamış
Mehlikânın derdini bir gece de yel almış
..............................................Ahhh be Mehlikâ

O perişan o bitkin Mehlikâ çekip gitmiş
Çile dolu çehrenin yerinde güller bitmiş
Bir efsuni rüzgar ki dertlerini süpürmüş
O kara gözlerinde hüzünleri çözülmüş
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Mehlikâ yavaş yavaş doğruldu yatağından
Uzandım tutmak için bir an omuz başından
Ah be aşk-ı şiraze’m omuzuma yığıldı
Hekim bize bakarken yaşlarına boğuldu
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Anladı Mehlikânın sebebi dermânını
Anlamıştı ölümsüz sevdanın fermânını
Artık bana ihtiyaç yok dedi gidiyorken
Yeni bir güneş doğdu Mehlikâ gülüyorken
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Nihayet tükenmişti tükenmiyen acılar
Mehlikâ’nın gönlünde düş’te kırık sancılar
Gülüşünde saklıydı binlercesi behrâm’ın
Ben sine-i sâf’ında mutluydum Mehlikânın
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Firâkı maveranın ardında bırakmıştık
Asırlara bedel eş hicrânları yakmıştık
Bir kez daha yaşarken vuslattaki cevheri
Dinmeye başlamıştı gönlümüzde zemheri
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Hekim gittikten sonra sükut duvarda durdu
Duvardan düşen sükut gözyaşını doldurdu
Kara gözlü Nihalin gözyaşları elinde,
Arş’ı yakar dua’lar annesinin dilinde
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Kahvaltı masasını bir anda kurmuştular
Bize yer açmak için ayakta durmuştular
Kahvaltı masasına yürüdük ağır ağır
İkimizin derdini ne bilsin aşkta sağır
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Beraberce oturduk yüz yüze göz gözeydik
Kimselerde değildik ve sadece bizdeydik
Emanet-i maziden iki ince bel bardak
Önümüze kuruldu yine bize bakarak
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Mehlikâ’nın gözleri bardakları yokladı
çaylar dolmadan önce kana kana kokladı
Boş bardağa koyarken tavşan kanı çayları
Gözümde yıldız yaptım kırpıp bütün ayları
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Ahhh be Mehlikâ (18)

Ruhumu hasır gibi açıp yaydım önüme
Beynimi zincirledim geçmişime dünüme
Bana bakan gözleri çocuksu saf ve temiz
Bu zaman da olmayan iki hayâl ikimiz
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Ne Kerem benden yangın ne Mecnun benden deli
Leyla ve Şirin de yok Mehlikânın aşk seli
Lakin hayâl değilmiş iki çaresiz aşık
Kalp kalbe mühürlenmiş kaderleri dolaşık
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Küçük bir çocuk gibi lokmalarını saydım
Atığı her lokmada ben biraz daha doydum
Kalp ritmini şaşırmış çılgın geliyor sesi
Elleri titriyorken nasıl sıcak nefesi
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Nasıl acı doluydu söylenmemiş sözleri
Ağır ağır kapandı bana bakan gözleri
Deli akan zamanın çığlıkları yormuştu
O nahif bedenini uyku ile vurmuştu
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Biraz daha oturdum vakit gitme vaktiydi
Fikir girdaplarında ölüm yutma vaktiydi
Annesi bana bakıp burda kalsaydın dedi
Baksana ciğerpârem gitmeni istemedi
..............................................Ahhh be Mehlikâ

İçerde boş bir oda senin için kururlu
İçinde Mehlikânın gözyaşları vurulu
Gecenin bu vaktinde nasıl gidersin dedi
Burda kalsaydın oğlum içim rahat etmedi
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Bin türlü hali vardır sokağın bu anında
Efendi bir çocuksun bir şeyde yok yanında
Sevgi dolu bakışlar neler neler anlattı
Kuru göz pınarını ta derinden ağlattı
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Ellerimi çaresiz yaka cebime attım
Numaramı yazdığım kartı ona uzattım
Mahzun melül olmayın dedim yolu bulurum
Gel dediğiniz anda kan’da olsa gelirim
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Gecede gözyaşını gördüm behrâmın şaşkın
Çelik yumruklarıyla yerle bir oldum aşkın
İn cin yoktu ortada bir ben bir ayak sesim
Ve Balat’tan Eyübe zor yetişti nefesim
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Ayrılırken bir yanım bir yanım sende kaldı
Firdevsi bir rüyaydı unutulmaz masaldı
Sonra neden bilmem ki üşüdüm birden bire
Neler neler verirdim rastlamak için Pir’e
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Gecenin çığlıkları düşmüş yalnız avına
Sahilde kayıkçılar çoktan gitmiş evine
Zar zor bir taksi buldum başladı yine yolum
Eve geldiğim anda iki yanımda kolum
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Yüreğim vurgun yemiş vuslat anı şaşırmış
Alıp beni zamandan maveraya aşırmış
Çöktüğüm o koltukta yığılıpta kalmışım
Uyku ölü toprağı geçmişe yol almışım
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Saat gecenin üçü bir yırtıcı zil sesi
Bir anda tuz buz oldu rüyaların nefesi
Annesinin sesiydi feryatlı hançeresi
Çabuk oğlum diyordu kötü ciğerpâresi
..............................................Ahhh be Mehlikâ

O dil-hun’u Mehlikâ’n ağırlaştı bir anda
Gök devrildi üstüme doktoru var yanında
El ve ayak buz gibi evde bir cinnet hali
Ona bir şey olursa taşımam bu vebâli
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Ahhh be Mehlikâ (19 )

O dil-hun’u Mehlikâ’n ağırlaştı bir anda
Gök devrildi üstüme doktoru var yanında
El ve ayak buz gibi evde bir cinnet hali
Ona bir şey olursa taşımam bu vebâli
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Yalnız senin ismin var kısık dudaklarında
Kan kızılı gözyaşı donmuş yanaklarında
Bakışları adeta çağırıyor ölümü
Asıl ölen ben oldum duyunca can gülümü
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Nasıl kalktım yataktan sersem bitkin perişan
Bunu yapma diyordum bunu yapma nûr-efşân
Damarlarım yarıldı yüreğim deli dolu
İçimin ateşleri ışık yaptı o yolu
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Ayakkabı bağı yok ,gömlek düğmesi açık
Öyle bir fırladımki bir divane bir kaçık
O yollar,ah o yollar her adımı bir çile
Anlatması imkansız tarifi gelmez dile
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Balat’taki o eve geldiğimde bitaptım
Sinem alev çeşmesi bir diyar-ı haraptım
Paslı bahçe kapısı öksüz boynunu büktü
İçime bir korkunun binlerce derdi çöktü
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Ev kapısı aralık evde sessizlik hakim
Elinde şırıngası bana sus diyen hekim
Odaya girdiğimde herkes bir yana vurmuş
Ömrümün bir yarısı sanki nefesi durmuş
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Buz dağında gibiydim yaklaşırken yanına
İsteseydi hazırdım can vermeye canına
Bir kızılca kıyamet koptu bir an içimde
Kan terleri boşaldı sanki o an şaçımda
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Yaklaşarak yanına meyus mahzun ve garip
Sensizlik korkusundan akıl gitmiş muzdarip
Nefesini duyunca buzdan dağlar eridi
Gönlümde tufan olup sana doğru yürüdü
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Bileğinde sıcaklık damar atmakta idi
O damarlar canıma canlar katmakta idi
Rahatlamış yüzüyle hekim doğruldu birden
Sanki yardım alıyor dedi Mehlikâ pirden
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Ağır bir şok geçirmiş mucize yaşaması
Bu nahif bedeninin imkansız taşıması
Bu gece yaklaşmışken ölümüne bir karış
Mehlikâ nın gönlünde ölüme başkaldırış
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Ahhh be Mehlikâ ( 20 .bölüm)

Çok insanı yıkardı fakat Mehlika başka
Bu biçâre ruhuyla sımsıkı bağlı aşka
Kıvrık dudaklarında bir tek ismin nâlesi
O ismin sevdasıyla yüzünde ay hâlesi
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Size bakarken aşkın girdâbında boğuldum
Bir cam parçası gibi paramparça dağıldım
Gözün aydın kardeşim artık tehlike bitti
Lakin bugün burda kal korku onu tüketti
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Hekim veda ederek çantasını topladı
İçimi anlatılmaz ızdırâblar kapladı
Hemen yanıbaşına diz çökerek oturdum
Ruhumu ,gözlerinin ta içine batırdım
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Dudağın yarı açık yüzün solgun mu solgun
Bana bakan gözlerin nasıl kahırlı dalgın
Kısık kısık nefesin bir adımı söyledi
Sakın gitme Makberî sakın gitme kal dedi
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Gece bitmek üzere sükût saplı sözüme
Yavaşca can geliyor kan kurşunu gözüme
Pencereyi okşarken günün ilk ışıkları
Sanki selamlıyordu yaralı aşıkları
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Sevda kokan rüzgarlar nefes taşırken pirden
Öksüz bir kumru kondu camın önüne birden
Boynu bükük ve mahzun tak tak cama vurmuştu
Bakışlarıyla sanki ikimizi sormuştu
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Masanın üstündeki duran ekmeği böldüm
Parça parça ederek ona verirken güldüm
Ne korktu ne de kaçtı belli ki garip açtı
Tak tak gaga vururken yüzünde güller açtı
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Bilki o na verdiğim Hakk için Hakk aş’ıydı
Yediği lokmaları sana bir can kuşuydu
O yedikçe yüzüne tebessümün yayıldı
Anladım ki lokmalar sadakamız sayıldı
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Makberî - Ahmet Akkoyun

Ahhh be Mehlikâ ( 21.bölüm )

O çaresiz Annenin gözler hicrân karası
Geceden ta sabaha sızlamıştı yarası
Hekimin son sözleri tesellisi olmuştu
Bana bakan gözleri sevincinden dolmuştu
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Perdeyi aralayıp gün’ü ağırlamıştım
Eve çöken hüznünü şeksiz uğurlamıştım
Yeşil perde kapalı kalmaktan usanmıştı
Güneşi saklamaktan rengi yol yol yanmıştı
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Ekmek verdiğim kuşlar çoktan veda etmişti
Sanki senden dertleri alıp öyle gitmişti
Bir lokma aştı belki şifâya sebep olan
Sonsuz iç huzuruydu onlardan arta kalan
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Sana bakan Annenin gözleri nasıl şendi
Yüzünde bahar açmış bir şevkât-i gülşendi
Telaşlı adımlarla koşup mutfağa durdu
Lahza geçmedi lakin, kuş sütü sofra kurdu
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Nadide bir gül gibi korka korka belini
Doğrultmaya çalıştım, tutuyorken elini
Karşılıklı beraber masaya oturmuştuk
Gözgöze bakıyorken nasıl mutlu durmuştuk
.............................................Ahhh be Mehlikâ

Bize bakan Annenin,gözleri sevgi dolu
İkimizi sarmıştı, açılan iki kolu
Titrek bakışlarını yavaşça araladı
Ve içinden binlerce duayı sıraladı
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Küçük bir çocuk gibi lokmalarını böldü
Onları yedirirken yüzü nasılda güldü
Yediğin her lokmada sana bakarken doydum
Kulağımla sadece atan nabzını duydum
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Annen bana bakarak dedi;"ey oğlum sevin
Artık gitmen yasaktır,burada senin evin
Bir yere gidemezsin yanında kalmalısın
Mehlikâ’nın gönlünden derdini yolmalısın"
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Ve ben ki ayrlığın nedametinde nadim
Sükût’u kurşunlayıp derdine oldum hadim
Zaten bırakamazdım seni öyle çâresiz
Nasıl nefes alırdı seven ciğerpâresiz
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Ondan sonraki günler nefes nefes sayıldı
Gün geçtikçe yüzüne eski neşen yayıldı
O amansız hastalık vedâ ederken sana
Bir sabah beraberce gittik Eyüp Sultana
..............................................Ahhh be Mehlikâ

Makberî - Ahmet Akkoyun.........23/03/2008.........00::05...İst



Eyüp Sultanda sabah, namazını kılmıştık,
Ayrı ayrı Mevla’ya, dua’lara dalmıştık,
Saçında beyaz eşarp, Huri’lere nazârdın;
Ah be hicrân çiçeğim,nasıl gönlü bizârdın..
........................................Ahhh be Mehlikâ.

Gök kubbeyi sarmıştı, Hüdâya kalkan elin,
Güneşleri yakardı, görünseydi saç telin,
Eve döndüğümüzde, Anne’nin"şükür" sesi;
Hıçkırıkla dolmuştu, sevincinden nefesi..
........................................Ahhh be Mehlikâ.

Annen, bize bakarak,"beni dinleyin"dedi,
"Ömrünüzce bitmesin, dilerim ağız tadı,
Yorgunum izin verin,ben biraz yatmalıyım;
Bundan sonra sizlere, ömrümü katmalıyım.."
........................................Ahhh be Mehlikâ.

Zavallı, kaç gecedir,yorgun bitâp düşmüştü,
Cehennem sıcağında, sancılarda pişmişti,
Korku nöbetlerinde, kalbi meyûs yanarken;
Saklamıştı gözünü, için için kanarken..
........................................Ahhh be Mehlikâ.

Tam odadan çıkarken, birden geriye döndü,
Gözünde yine garip, bir korku yandı söndü!
"Sakın ha oğlum!" dedi," bizi bırakma sakın;
Burası artık evin, sana senden de yakın."
........................................Ahhh be Mehlikâ.

Kömür karası gözün, hülyâlara dalmıştı,
Bahtımın rüzgarını, Mavera’na almıştı,
Yine öyle çocuksu, masum saf’tı duruşun;
Aşk-ı muazzezimdin, on ikiden vuruşun..
........................................Ahhh be Mehlikâ.

Sofrada baş başaydık, el ele ve göz göze,
Merhaba diyecektim, şükür bahar ve yaz’a,
Susarken konuşmuştuk, geçmişten neler neler;
Yüreğimden vermiştim, güller ve orkide’ler..
........................................Ahhh be Mehlikâ.

Rüya gibiydi sanki, nihayet yanımdaydın,
Uzak olan bedenin,sen rûhen canımdaydın,
Pîr asayı değmişti, vuslât ânıydı o ân!
Ne çıkardı o anda, yansa da köhne Cihân!
........................................Ahhh be Mehlikâ.

Hafif bir rüzgar esmiş,pencere açılmıştı,
Oda’ya ilk bahar’ın, kokusu saçılmıştı,
Bahçedeki Asma’da, onlarca minik başlar;
Sana beste yapmıştı,serçeden büyük kuşlar..
........................................Ahhh be Mehlikâ.

Uzanarak tutmuştum, ipekten kollarını,
Sakınırken rüzgardan, saçının tellerini,
Bahçeye yürümüştük, ayrı günlere inat;
Bizi gören kuşlarda, başlamıştı serenât!
........................................Ahhh be Mehlikâ.

Gün toprağı öperken, şakraktı börtü,böcek,
Okşamanı bekliyen, saksı da bir kaç çiçek,
Bahçedeki gülleri, okşarken seher yel’i;
Sulamalı diyordu, çiğdemin sessiz dil’i..
........................................Ahhh be Mehlikâ.

Derin bir nefes alıp, koltuğa kurulmuştun,
Hüzün girdâplarından, nihayet durulmuştun,
Yaralı ceylan gibi, titriyordu bedenin;
Sadr-e şifâ gibiydi, aşk’a olan nedenin..
........................................Ahhh be Mehlikâ.

O gün bahçe önünden, geçen bir teyze vardı,
Gıpta ile bakarken, bizim için yalvardı,
Mütebessim gözleri, birden dumanlanmıştı;
Sanki bize bakarken, mazisi canlanmıştı..
........................................Ahhh be Mehlikâ.

Dizlerinin üstüne, ceketimi sermiştim,
Hava serinliyorken, içeriye girmiştim,
Çaylarımız tepside, elimde beyaz hırkan;
"Yardım etsin" diyordu, teyze," Hazret-i Furkan"..
........................................Ahhh be Mehlikâ.

Bu aşk ki bedenimi, atomlara bölmüştü,
Kan kusmuştu yüreğim, nasıl harab olmuştu,
Ah’ındaydı nefesim, yokluğundan muzdârip;
Bilsen neler yaşadı, hasretinden bu garip..
........................................Ahhh be Mehlikâ.

Nere baksam sadece, gördüğüm yalnız sendin,
Firdevs-i sevdagâhım, sen hasret-i gülşendin,
Yekûn içinde boşluk, dolusunda didârdın;
Ömrümün bir yarısı, sen ne güzel bir yâr’dın!
........................................Ahhh be Mehlikâ.


Makberî - Ahmet Akkoyun.........01/06/2008.........00::05...İst

.............................devam edecek
21 bölümdür devam eden Ahhh be Mehlikâ adlı şiir 22. bölümüyle beraber kadığı yerden devam ediyor diğer bölümleri sayfamda ya da hikayesinde bir bütün olarak bulabilirsiniz
Saygı ve selamlarımla

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Ahhh be mehlikâ ( 22.bölüm ) Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Ahhh be mehlikâ ( 22.bölüm ) şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Ahhh be Mehlikâ ( 22.bölüm ) şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Sürmeli Peri
Sürmeli Peri, @surmeliperi
4.6.2008 00:41:48

Uzanarak tutmuştum, ipekten kollarını,
Sakınırken rüzgardan, saçının tellerini,
Bahçeye yürümüştük, ayrı günlere inat;
Bizi gören kuşlarda, başlamıştı serenât!
........................................Ahhh be Mehlikâ.

22.bölümü...ustam allah sana ömür versin bini gecsin...cok güzeldi ...
hayran oldugum kalemin sairin yüregine selamlar...
Sürgündür, @surgundur
2.6.2008 21:44:21
Şair sevdi mi beter sever..sevmedi mi ! ölmekten beter..Hem kendine..hem yarine..yaranına..ölmek yeter..
Gönül deryanız dolsun-dolsun..gönüllere(..imize) boşalsın daim..Şiir kitabı değil ! ansiklopedi bastırsanız yeter mi ?..(yetmez)..Çok güzel bir miras bırakıyorsunuz..Duygu dünyanız solmasın hiç..
Saygılarımla kutlarım efendim..
HAYALİBAHAR
HAYALİBAHAR, @hayalibahar
2.6.2008 18:59:02
Bu aşk ki bedenimi, atomlara bölmüştü,
Kan kusmuştu yüreğim, nasıl harab olmuştu,
Ah’ındaydı nefesim, yokluğundan muzdârip;
Bilsen neler yaşadı, hasretinden bu garip..
........................................
saygımla hocam
lacivertiğnedenlik
lacivertiğnedenlik, @lacivertignedenlik
2.6.2008 14:04:47

Nere baksam sadece, gördüğüm yalnız sendin,
Firdevs-i sevdagâhım, sen hasret-i gülşendin,
Yekûn içinde boşluk, dolusunda didârdın;
Ömrümün bir yarısı, sen ne güzel bir yâr’dın!
........................................Ahhh be Mehlikâ.

boşluk dolarmı bilinmez ama şiir muhteşem doldurmuş boşluğu.
Hasan Hüseyin Yılmaz
Hasan Hüseyin Yılmaz, @hasan-huseyin-yilmaz-pusat-ccc
2.6.2008 00:47:21
her zamanki ustalığınızdan bir örnek daha.
ilhamınız bol olsun.
selamlar...
Sinan YILMAZ54
Sinan YILMAZ54, @sinan-yilmaz54
2.6.2008 00:17:58
Mehlika serisinin okumadığım diğer bölümlerini de okumalıyım
Beğeniyle okudum
Sağlıcakla kalınız
Ali ÖZKANLI
Ali ÖZKANLI, @aliozkanli
1.6.2008 23:42:27
...
Gün toprağı öperken, şakraktı börtü, böcek,
Okşamanı bekliyen, saksı da bir kaç çiçek,
Bahçedeki gülleri, okşarken seher yel’i;
Sulamalı diyordu, çiğdemin sessiz dil’i..
........................................Ahhh be Mehlikâ.

Üstadım ellerinize dillerinize sağlık. Yürek güzelliğiniz satırlarınıza yansımış.

Selam, saygı ve sevgilerimi sunuyorum. Emanetiniz Allah’adır.
serçe
serçe, @serce77
1.6.2008 23:01:20
Eyüp Sultanda sabah, namazını kılmıştık,
Ayrı ayrı Mevla’ya, dua’lara dalmıştık,
Saçında beyaz eşarp, Huri’lere nazârdın;
Ah be hicrân çiçeğim,nasıl gönlü bizârdın..
........................................Ahhh be Mehlikâ

şairim
şiirin
sabah namazsı sonrası
güneşi beklemelerde
pencereme konan serçe misali
yüreğime kondu

yüreğine
selamlar olsun
Şaban Aktaş (Homerotik)
Şaban Aktaş (Homerotik), @saban-aktas-homerotik
1.6.2008 21:56:35
Aşktan çıkmış dizeler ...Tebrikler...
ozzy
ozzy, @ozzy
1.6.2008 21:00:06
Övgüye layık mükemmel dizeler
Yüreğinize sağlık hocam, saygılarımla.

ozzy tarafından 6/1/2008 9:00:57 PM zamanında düzenlenmiştir.
askın_kelepcesi
askın_kelepcesi, @askin-kelepcesi
1.6.2008 20:58:35
yüreğinize saglık...
Niyazi Tuncer
Niyazi Tuncer, @niyazituncer
1.6.2008 20:41:11
elbetteki saygıyla ve takdirle yürek alkışımı gönderiyorum , makberi şiirleri okumak bir ayrıcalık oldu, var ol dostum ...eksik olma
umut_adam
umut_adam, @umut-adam
1.6.2008 20:17:16
Saygı değer Ahmet bey;

gün bahçe önünden, geçen bir teyze vardı,
Gıpta ile bakarken, bizim için yalvardı,
Mütebessim gözleri, birden dumanlanmıştı;
Sanki bize bakarken, mazisi canlanmıştı..
........................................Ahhh be Mehlikâ.

Bu güzel dizeleri Yazan yüreğin Kalemi daim olsun..Mutluluk yüreginizden tebessüm yüzünüzden asla eksik olmasın...
Sezai Binici/umut_adam/Erzurum..
Saygılarımla
hasan73
hasan73, @hasan73
1.6.2008 18:03:10
Tebrikler.. sanki "geçmiş"i resmetmişsiniz.. saygılarımla..
maskosu
maskosu, @maskosu
1.6.2008 14:49:24

Nere baksam sadece, gördüğüm yalnız sendin,
Firdevs-i sevdagâhım, sen hasret-i gülşendin,
Yekûn içinde boşluk, dolusunda didârdın;
Ömrümün bir yarısı, sen ne güzel bir yâr’dın!
........................................Ahhh be Mehlikâ.
************************************************************
Uzun soluklu
MARATON GİBİ BİRŞEY BU
BAŞARILAR HOCAM TEBRİKLER
kardanadam
kardanadam, @kardanadam
1.6.2008 13:46:34
Nere baksam sadece, gördüğüm yalnız sendin,
Firdevs-i sevdagâhım, sen hasret-i gülşendin,
Yekûn içinde boşluk, dolusunda didârdın;
Ömrümün bir yarısı, sen ne güzel bir yâr’dın!
........................................Ahhh be Mehlikâ.

Değerli dostum bu güzellikler kaybolmasın yüreğinde
haz duydum okumaktan
kendi bilgisayarımda program yok dinleyemiyorum ama bir arkadaşın bilgisayarında sizi dinledim

çok güzeldi

sevgi ve hürmetle
sairorhan
sairorhan, @sairorhan
1.6.2008 13:27:31
Harikaydı üstadım , gönül diliniz hiç susmasın ...
kaleminiz daim olsun .
Fatma Aras
Fatma Aras, @fatmaaras
1.6.2008 12:44:58
Eyüp Sultanda sabah, namazını kılmıştık,
Ayrı ayrı Mevla’ya, dua’lara dalmıştık,
Saçında beyaz eşarp, Huri’lere nazârdın;
Ah be hicrân çiçeğim,nasıl gönlü bizârdın..
........................................Ahhh be Mehlikâ.

Gök kubbeyi sarmıştı, Hüdâya kalkan elin,
Güneşleri yakardı, görünseydi saç telin,
Eve döndüğümüzde, Anne’nin"şükür" sesi;
Hıçkırıkla dolmuştu, sevincinden nefesi..
........................................Ahhh be Mehlikâ.

Annen, bize bakarak,"beni dinleyin"dedi,
"Ömrünüzce bitmesin, dilerim ağız tadı,
Yorgunum izin verin,ben biraz yatmalıyım;
Bundan sonra sizlere, ömrümü katmalıyım.."
........................................Ahhh be Mehlikâ.

şiirleriniz zaten hayranlıkla okurum

bu tarz çalışmazıza hayran kaldım

böyle bir çalışmam olursa acaba size karşı ayıp olurmu

kuşkusu doğdu içimde

tebrikler Ahmet beye selamlarımla
Makman
Makman, @makman
1.6.2008 12:28:51
Söylenecek bir şey yok. Şair anlatıyor 22 bölümdür. Ve o kadar güzel anlatıyor ki; insan hep sürsün bu şiir serisi diyor.
Saygılarımla Üstad.
Sabiha KÜÇÜKTÜFEKÇİ
Sabiha KÜÇÜKTÜFEKÇİ, @sabihakucuktufekci
1.6.2008 11:56:31
Nere baksam sadece, gördüğüm yalnız sendin,
Firdevs-i sevdagâhım, sen hasret-i gülşendin,
Yekûn içinde boşluk, dolusunda didârdın;
Ömrümün bir yarısı, sen ne güzel bir yâr’dın!
........................................Ahhh be Mehlikâ.

Makberî klasİklerini zevkle okumaya devam ediyoruz...kutlarım harika dizelerinizi gönül güzelliklerinizi...
devamını bekliyoruz...sevgi saygı selamlarımla..
şair-i lale
şair-i lale, @sair-ilale
1.6.2008 11:53:25
Gerççekten övgüye layık,
Hocamı kutluyorum,
Esenlikle kalınız..
FIRTINADAN ARTA KALAN
FIRTINADAN ARTA KALAN, @firtinadanartakalan
1.6.2008 10:12:33
BU BİR DESTANDIR MAKBERİ'NİN YÜREK KELAMIDIR..!
ALKIŞLIYORUM BU USTA YÜREĞİ
eşiktekiadam
eşiktekiadam, @esiktekiadam
1.6.2008 09:28:34
kalemine ve kelamına sağlık ağa can. yüreğinden ilham eksik olmasın.
fikretmalkoc
fikretmalkoc, @fikretmalkoc
1.6.2008 09:25:12
Bu pazar sabahı engin şiir tecrübenizi bir kez daha kanıtladınız...efendim...zevkle okudum.kaleminiz daim olsun...saygılarımla
siyahtakibeyaz
siyahtakibeyaz, @siyahtakibeyaz
1.6.2008 07:01:31
yüreğinize sağlık,sabah sabah okuyacağım son şiir oldu baştan sona muhteşem baştan sona mükemmel.Allah sizden razı olsun,nice bölümlerde coşmanız coşturmanız dileğimle..
AnquLuS...
AnquLuS..., @anqulus---
1.6.2008 05:04:02


Abicim harika bir eseri bu kadar güzel devam ettirmek...

Alkışlarım sana ve yüreğine...

Taskin Uzel
Taskin Uzel, @taskinuzel
1.6.2008 03:34:05
Üstad tam bir ziyafetti yüreginize saglik...
kadircetin
kadircetin, @kadircetin
1.6.2008 02:29:56
Ahhh be Mehlikâ.
Okundunuz...
Selam ve saygılar ustama
Kadir Çetin
poetess
poetess, @poetess
1.6.2008 02:06:23
Bu seriler bizlere böyle gecelerde ışık oluyor...Tebrikler ustad...
Sürmeli Peri
Sürmeli Peri, @surmeliperi
1.6.2008 01:48:20


kalemini ayakta alkisliyorum ustam...
mükemmelsin...emegine,kalemine ve yüregine saglik degerli abim...
sonsuz saygilarimla ve selamlarimla...
Leylà ÇAKICILAR
Leylà ÇAKICILAR, @leyl-cakicilar
1.6.2008 01:38:27
Sizin kaleminizden damlayan kelimeleri okumaktan büyük keyif alıyorum.
Gün ışığı süzülsün yüreğinize.
Saygılarımla...
fatma eren
fatma eren, @fatmaeren
1.6.2008 01:35:38
Herşeyiyle harika bir şiir
Kutluyorum
Di
DilrubaNurayErenler, @dilrubanurayerenler
1.6.2008 00:52:37
Bu aşk ki bedenimi, atomlara bölmüştü,
Kan kusmuştu yüreğim, nasıl harab olmuştu,
Ah’ındaydı nefesim, yokluğundan muzdârip;
Bilsen neler yaşadı, hasretinden bu garip..
........................................Ahhh be Mehlikâ.

Nere baksam sadece, gördüğüm yalnız sendin,
Firdevs-i sevdagâhım, sen hasret-i gülşendin,
Yekûn içinde boşluk, dolusunda didârdın;
Ömrümün bir yarısı, sen ne güzel bir yâr’dın!
........................................Ahhh be Mehlikâ.
ŞİİRİNİZ ÖMRÜN BİR YARISI ÜSTAD.YİNE SİZİ TANIMLADI.
KUTLUYORUM ŞİİR BİRİKTİREN YÜREĞİNİZİ.
SAYGILARIMLA
ŞİİR VE SEVGİYLE KALIN..

yunusi
yunusi, @yunusi
1.6.2008 00:51:48
O gün bahçe önünden, geçen bir teyze vardı,
Gıpta ile bakarken, bizim için yalvardı,
Mütebessim gözleri, birden dumanlanmıştı;
Sanki bize bakarken, mazisi canlanmıştı..

Nere baksam sadece, gördüğüm yalnız sendin,
Firdevs-i sevdagâhım, sen hasret-i gülşendin,
Yekûn içinde boşluk, dolusunda didârdın;
Ömrümün bir yarısı, sen ne güzel bir yâr’dın!

şiirinizi ve sizi bütün samimiyetimle kutlarım, yine çok güzel bir şiir dökülmüş gönül pırınızdan bu sayfalara,
selam ve hürmetler efendim
AhhSeNnn!!!
AhhSeNnn!!!, @ahhsennn---
1.6.2008 00:44:39
Ahhh be Mehlikâ.Yazacak söz bulamıyorum zaten şiir yürekten vuruyor.Candan ve Yürekten TEBRİKLER SELAM ve SAYGILAR...
Buğra San
Buğra San, @bugrasan
1.6.2008 00:44:00
Teması şairini bağlar ama bize kelimeler ve ölçüler öğreten bu şaheserler de olmasa, şiir okuduk diyemeyeceğiz herhalde.Eyvallah.

Muhabbetle kalın...
belmando
belmando, @belmando
1.6.2008 00:38:48
sayın hocam,yine susarak okudum şiirini.Ne güzel anlatımlar yapıyosun.Defalarca okusa insan her okuyuşunda zevk alır
Ellerinde yüreğinde dert görmesin
saygılarımla...
Hüseyin Çiftçi
Hüseyin Çiftçi, @huseyinciftci
1.6.2008 00:34:38


Yorum yapmak için hala kendime gelemedim.Sanırım son bölümü okumadanda yorum yapamıyacağım.
Yüreğine sağlık devamını hasretle bekliyorum.Saygılarımla
NADİDEM ZEHRA
NADİDEM ZEHRA, @nadidemzehra
1.6.2008 00:23:48
hocam yazmış..
bize okumak düştü...
yüreğine sağlık hocam....
İsmail GÜL (Vars@yalım)
İsmail GÜL (Vars@yalım), @ismailgul-varsyalim-
1.6.2008 00:21:54
Hocam her satır başka güzel.
Varolsun yüreğiniz.
Selam sevgi ve muhabbetle.
İlhami ERDOĞAN/Ozan İlo
İlhami ERDOĞAN/Ozan İlo, @ilhami-erdogan-ozan-ilo
1.6.2008 00:16:50
Şiirim adına yüz akı Mehlikâ serisinin 22. bölümü...
Rabbim sana ömür versin ki bu muazzam eser devam etsin, bitmesin can gardaşım.
Gönlüne sağlık.
Muhabbetle.
ENGİN MASUM
ENGİN MASUM, @enginmasum
1.6.2008 00:14:15
yar,
aşk gecenin yar'ında..
şimal çatlağı dudaklarıma aldanma..
güneşe aşığım .....
.....
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL