7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1773
Okunma

Ben bu bahar,
İçimde çoğalttım yediverenleri
Özgür bıraktım
Bir yılan gibi damarlarıma dolanan rehaveti.
Tanrı bahara boyadı kasvetli griyi
Köşesinde bir elmas gibi parlayan güneşe
El açtı günebakanlar
Sen;
Saçlarıma nakış gibi işlerken papatyaları
Gözlerimde dans ediyordu begonyalar
Ah,
Uğur böceklerinin kanatları altındaydı petunyalar
Petunyalar...
Ölümle dalga geçen umut çiçekleri.
Yoktu yeryüzü siluetinde
Karartan bir peçe
Yoktu ülkenin alnına sürülmeye çalışılan
Kara leke
Ben bu bahar,
Yeşilin tonlarca hafifliğinde döndüm içime
Asma yapraklarıyla örttüm
Mahrem dedikleri kutsal yerlerimi.
Kelebek oldum,
Gizine saklandım tomurcukların
Dördüncü yapraklarını çizdim kalemle
Tam da kalbine yoncaların...
Çiçek tozlarını doldurdum gönül keseme
Bal damlattım,
İçimde zehrini kusan kinlere.
Ben bu bahar,
Aşık oldum gencine, yaşlısına
İçinden yaşamın sevinç dolu özünü taşıranlara
Gökkuşağı oldum
Renk saçtım kör kabuslarıma
Merhamet diledim
Sağcısına, solcusuna
Barış bekledim
Ki gelsin,
Değsin tenimize ılık bir nefes gibi
Unuttursun akıl kilerinde biriktirdiklerimizi
Biraz sağduyu bırakarak
Sevdirsin diye sevmediklerimizi
Ben bu bahar,
Yine sana döndüm Tanrım
Değdir adaletli asanı ülkemize
Umut saç düş kimyamıza
Maviye boya görkemli gövdeni
Eli boş gönderme hazana beni....
Elif SEZGİN