18
Yorum
41
Beğeni
5,0
Puan
2247
Okunma

ayrık yollar sürükleyişte ayrı ayrıda aparır bizi
aynı hasret ve özleme açılması gerekirken kollar
farklı ortamların insanlarıyız biz yar
yürekler arasında da koskocaman bir sırat var
silinmedi iç dünyamdan faullü attığın onca çalımlar
unutmak ne mümkün ruhumda kaynattığın isyanlı elemleri
biçarelikte çırpındıkça da battığımı
özümü özümden kopartan o fırtınalarını
sabretmek ne mümkün sarılınca hicranın gönlüm viran
tutunma gayreti içinde pis kayıyorum
tutkularımı yılan derisi gibi içimden sıyırıp da
yerden yerlere de çalasım var
bu kör inadı hiç çözemedim ki
sana olan sevgimden dört nala o kaçışını
abuk sabuk cümleler içinde evirip çevirip de gevelemeni
seni anlamak da ne mümkün telaşım hep dövünmenden
koptuğum an kollarında ağlamakta neyin nesi
hiç gıkım çıkmaz ki kesiliverirse aşkın nefesi
ben sensiz olan uykularda zaten boğuldum
sabaha dek sele giderken yastıklar
yangınlarından yatak ve yorganımı zor kurtardım
bu kanayan yüreğimi ulvi bir aşk tutkusu ancak dindiriyor
mecruh yanının o dik ve küstah bakışları da
hiç mi hiç çekilmiyor
vicdanının mıh gibi kapalı kapısı
özlemlerim ateş hasretim duman kokusu
inadının o isyan bayrağı da hiç inmiyor
velhasıl aşk gemini de rotasını da deniz kabul etmiyor
gayri dermanımın da takat yakıtını tükettin
cesaretimin de atımlık barutu yok
ayaklarım gerisin geriye hedefli tepinirken
artık inatçılığına da karnım tok
resmimi de gömmüşler ibreti alem için
haksızlığın açığa çıkmasın diye el âleme karşı
bıktım artık sensizliğin düşmanlığından
benliğim şu an bezgin ve bitkin bir sabi gibidir
geçte olsa uyandım sarsınca o kara vicdan
çözebildin mi ağyarı
belki çok ıraktan seğirtebilir gözlerim oda ömürde bir...
(09.09.2018) AZAP...
5.0
100% (32)