Ruhun; ruhumda açan şems gibi
Paslı kalbin devası, şehbal’ e benzer
Şu cihan neylesin, Çin Seddi gibi
Nur sönünce göklerde, zindana benzer.


Dimağlar oldu yad, düşler falcı
Çehreler yabani, dertler hancı
Seher yeli esse de, tatlı tatlı
Vardığım hülyalar, zehire benzer.


Bağlarım kupkuru, fidanlar başka
Meftunum efendim, ben bu aşka
Dünyalık aşk’lar, değmiyor naz’a
Aslı’ya vurulan, Kerem’e benzer.


Baktıkça yandım, gül cemaline
Tattıkça bandım, şerbet sözlerine
Cezama mükafat mısın, söylesene
Yolların uzunluğu, sırat’a benzer.


Yokluğun; soğuk ateş, ismin hazan
Zülkifar kınında, çıkmaz ki her an
Bu sene Bursa’da, geçiyor zaman
Ciğerleri dağlayan, hasrete benzer.


Kanadı kırıldı ağacın, kurudu yaprak
Şu kalp her dem arasa da, aşka tutsak
İçilse de zakkum, oluverdin burak
Rabbimin yazdığı, şu kadere benzer.


Dilimdeki dua, kurtuluş reçetemsin
Sonsuzlukta yaşayan, tatlı bade’sin
Ölsem de artık, kedersiz feleğimsin
Harlanmış bedenim, Canan’ a benzer.


Murat AYDIN
(Funda TEKTEN AKDOĞAN’a hitaben yazılmıştır.)