1
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1092
Okunma
anaç dalları kesilmiş
bakire bir günün yüzündedir
doğurganlık ilmine vakıf olan şafak
sabırsızlık itkisiyle canlanır
şekillerin ten rengiyle boğuşan aydınlık
uzağın uzanabileceği bir yerin keşfidir
kendini ölü yatağından kaldıran uyanış
göçebeliğini unutmuştur bende
yitirmişliğin tüm mevsimleri
yayı kopmuş bir mancınığa yükleniyor
içimde biriken insan gidişleri
tutmak kaybetmektir
durmayan zamanı
fotoğraflarda öldürmek gibi
sırrına göz değmiş çiçekler solgundur
bereketi kaçmış şiirlerde
anın oyulan gövdesinde çırpınış
isyana hazırlanan bir baharın
son dalında patlayan çiçektir
usta yalnızların iç seslerine sığmayan haykırış
dipsiz kuyuları doyurmaya çalışan korku
ten boyu süren bir habersiz kış
gözümün akına yurt kurmuş
pusatsız bir dağ tenhalığı
adını kitaplarda unutturan anış
şiirden kalma bir ayak izi
göz bebeğimin karasına dökülen
bir yoksunluğu ıslatıyor yağmur
elleri yüzünde bir kentin
düne çevrilmiş gözlerinde
bulmak fiilinin içindedir artık
aşka dair ne varsa
olumlu olumsuz
filiz veren ve kurumuş
kendini kaybetmeyen bir direniş
göğe ağıp bulut olma makamında
aklımın beyaz gölgesi
kalemimden hayata değen
meraklı gür bir sesleniş
05/08/2018
ali rıfat arku
istanbul
5.0
100% (6)