8
Yorum
26
Beğeni
0,0
Puan
972
Okunma

kalabalık sesler arasında süzülür fısıltı
dağ tepe çimen çiçek yol aşar, yürür
çoğalır kaplumbağanın sıyırıp geçmesi
ayaklarının altında sürüklediği gerçeği
sermesi bir kaç açık pencerenin önüne
tek ağızdan çıkan sözü duymadan
düşleri ellerinden ç’alınan insanlar
gün güne ekmekleri bozulan, küçülen zamlanan
düşerler peşine yeşili, güneşi çalanların
öne sürüp bir iki hakkı verilecek insanı
deyim yerinde malı götürtmek göre göre
bunun için ele alınır kalem
yazar gerçeği:
bunlar değil yapılması gerekenler
neden geriye sürülür zaman
at gözlüğü takılır halka
olmazsa uyutulur
ey gözü kara yol ustaları, ön safa geçenler
milletin de gözü karadır zamanı geldiğinde
bir sürü gibi güdüldüğünü anladığı anda
akşama çıkacağı belli olmayan çobanın
içeceği sütü denize boşalttığında
artık uzaktan bakmaz saraya
girilir olduğunu anlar
hizmetini yapmaz
gücünü anlar
millet
halk
gerçeğe su katılmaz
31. 07. 2018 / Nazik Gülünay