16
Yorum
33
Beğeni
5,0
Puan
2465
Okunma

kaç para eder son pişmanlık...
yaşamın öteki yakası ne kadar da karanlık
biz geldikçe odunlarımızla göç ediyorlar yarasalar
diz bağlarımızın boşaldığı yerde çöktük
zebaniler tam tekmil bizleri bekler gibiydiler
elde olmadan biz foyamızı bir bir de ortaya döktük
geceler bile olmamıştı bu güne dek böylesine kara
yüzler ondan da bin misli beterden de beterdi
gözler de telaşta
tüm hücrelerimiz tek tek dile geldi
gelişimize münhasır kazanlar kaynatılmakta
k
o
r
mu
k
o
r
ateşte
yanan odunların çatırtısı bile duyulmuyordu
canhıraş uğultulardan
vücutların harareti buhar oldu salındı da gitti gökyüzüne
ne var ne yoksa bir bir kusuluyordu
pişmanlıklar kızıl ötesi yana yakıla dursun
tiksiniyorum kendimden soğuturken harlanmış közümü
yaşam aynam aksettirirken biçimimi utanı verdim o halimden
bukalemun gibi ötekileşi veriyordum yapıp ettiklerimde
ben bir nar gibi kızartılırken hesap şişlerinde
kulağımda bir fısıltı çınladı niye tutmadın ki sen sözünü
hesaplaşıyordum yaşantımla ve ektiklerimle
oysa ki yaşamın bu yakasında aydınlıkta nede hoştuk
didişip de dururduk çıkarların peşinde
gün aydınlatmaya başlar başlamaz hep uçkursuz koşmuştuk
bazen hüzünle ağlayıp bazen de çatlarcasına gülerdik
ama üç gün bile sürmezdi ki üzüntüler
ne gözler doyardı nede cepler
nalıncı keseri gibiydik
bayağı da mahirdik önümüze ne çıkarsa öze yontmakta
kördük sağırdık ve de dilsiz maneviyata
dağarcığımızı doldurup da durduk biz yıllar yılı
o yapacağını bize yaptı da biz bir şey yapamadık hayata
ne kadar yasak varsa yağdan çeker gibi çektik hasılı
daha başta heybe doldururken düşmüştük gaflet çukuruna
bu kadar kör müydü ki gözler
izanlar dumura mı uğramıştı da
ellerim çekmez oluşta kaldı namahremde
iblisten beter çalışıp da durdu beyinler
ben alamadım da bari sizler alın aklı başa beyler
bana sıra geldiğinde
vakitler çoktan sıfırı tüketmişti bir kere
oysa ki
sert bir frenin başındaydı uçuruma düşmemek
yasakları terkime atmakla ne kazandım ki ben
onca hayallerim oralı bile olmadı batışıma derken
tüm geleceğimi gafletim savurdu beni bekleyen toprağa
sivri dillerim sen hiç olmaz olaydın
sen düşürdün beni kul hakkına
halbuki kaderimiz her tür hayır hasenat ve iyiliğe açıktı
Ya Rab!
bir ahmak daha gelip de geçemedi sınavdan
çukura düşmesine düştük de
ah bir gerisin geriye dönebilsek var ya...
(21.07.20189 AZAP...
5.0
100% (22)