Nasıl bir yağmur temizler ki kirlenen dünyamızı
hangi çocuk tekrar doğar gülümseyerek
ve kim dindirebilir yüreğimize taş gibi oturan acılarımızı.
kim geri verebilir artık bize,Eylülümüzü Leylamızı.

ALLAH,ım
Bu nasıl bir dünya
bu nasıl bir kokuşmuşluk
bu ne vicdansızlık
adlandıramadığımız sıfatlara bürünen yaratıklar
ölün hepiniz
ama yetmez yetemez
her zerreniz liğme liğme erisin ateşlerde
milyon defa ölün hemde
çünki az gelir size ölüm bir kez.

Hiç mi duymadı kulaklarınız çaresiz çığlıklarını o yavruların
hiç mi görmedi kör olası gözleriniz o masum gözlerdeki  yalvaran  bakışları
sizler nasıl bir yaratıksınız ki ete kemiğe bürünen
bizleri İnsanlığımızdan utandiran yezitler
o kirli elleriniz taş olsun da uzanamasın çocuklarımıza
pis bakan gözleriniz kör olsunda aksın liğme liğme kirli yüzlerinizden
en korkunç acılarla kıvranarak can verin inşallah.

Gökyüzü utandı mavisinden
en koyu siyahlara büründü bulutlar
yağan yağmurlar temizleyemez oldu toprağa düşen kanlı gözyaşlarını
hiç bir söz teselli edemez oldu kavrulan yanan yürekleri
ve benim lugatımda kalmadı söylenecek söz
kalmadı acılara yüreklerde yer
çekin artık kirli ellerinizi çocuklarımızın üzerinden.
YETERR.

Bizler nasıl bir dünyada yaşatacağız çocuklarımızı
ya da nasıl koruyacağız bu sıfatsız canilerden
masum yavrularımızı.


Ey güzel  Allah’ım
Ne olur yetiş,
duy imdadımızı... :( :(