4
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
1770
Okunma

Çocukluğumu giyindim sırtıma bugün
Savunmasız ruhumun tüm çıplaklığıyla...
Sarıldım...
Sarıldıkça sarıldım sonsuzluğa...
Dağda taşta yıldızda bir ses aradım
Sadece bir tek ses ...
Koca bedene sığmayan bir ses ..
Çığlık çığlık yükselen bir his...
Hislere tercüman bir yüz
Dönüp baktım birden aynaya
Gördüm yine kendimi
Anladım ki o çocuk hala bedenimde...
Yaş kaç olursa olsun sarılmış yüreğiyle
Çocukluğumu giyindim sırtıma bugün
Savunmasız ruhumun tüm çıplaklığıyla
Oyun oynadım taşlarla fal tuttum papatyalardan
Suya daldırdım ayaklarımı bir derenin kıyısında
Islandıkça ıslandım ayak vurdum defalarca
Bayırlardan bıraktım kendimi
Hızlandıkça hızlandım tutunamadım...
Düşüp düşüp durdumda hep yeniden kalktım
Minder yaptım kendime çayırları
Yuvarlandıkça yuvarlandım...
Ağaçların dallarından tutunup ayaklarımla
Bıraktım kendimi dünyaya tersten baktım
Aradım durdum kendimi yaşım kaç olursa olsun
Göğü serdim ayağıma yıldızları taç yaptım
Yürek kuşun kanadında... havalandımda havalandım
Anladım ki o çocuk hâlâ bedenimde
Yaş kaç olursa olsun sarılmış yüreğiyle
Yazan; Selma Çanakcıoğlu 16.5.2018 Çarşamba
5.0
100% (9)