1
Yorum
13
Beğeni
0,0
Puan
2730
Okunma

Ben gözlerindeki ummandan
Avcundaki sahraya süzülen
Bir bedensiz hayatım sevgili...
Öyle naif ki varlığım
Değil ayrılık
Kirpiğinin rüzgârı bile üşütür beni...
Ben hayallerinin gerçeğinde yaşayan bir deli
Sense dokunsam kaybolacak bir peri.
Şimdi, söyle ey sevgili
Sen mi varlığında erittin beni
Yoksa ben yokluğumdan mı var ettim seni.
Ve nasıl bir insicam ki bu
Bir hayalin suretinde yok etti
Bir ömürlük gerçeği...
Hani bir gün
Sen üşümüştün ıslanıp yağmurumuzdan.
Ben ıslanmıştım aşktan sırılsıklam.
Saklanmıştık seninle bir ağacın sinesine
Ve sular damlıyordu ipil ipil saçlarımızdan.
Gözlerinden güneş içmiştim o gün
Ruhunda buğulanan aşkın sıcağından.
....Seni içmiştim yudum yudum
Saçlarından süzülen damlaların dudağından.
Ben gözlerindeki ummandan
Avucunda ki sahraya süzülen
Bir bedensiz hayatım sevgili...
Karanlıkta, el yordamıyla bulduğum ellerine
Anne eli gibi sarılan
Şüphesiz bir çocuk sevinci,
Ya da bu ebedi hasretin
Dudaklarında,
Yalnızca aşkın adıyla hayat bulan o incecik busesi
Biliyorum... Hiç izim olmayacak yollarında ebedi
Renklerimiz birbirine hiç karışmayacak
Ama ben, öylesine susuzum ki sana
İtaat ediyorum her şeye rağmen aşka
Eğildim... Ve gömülüyorum avuçlarına.
Bana avucundan beni içir,
Bana benden seni içir,
Ben sana hiç kanmasam da.