1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1005
Okunma

söylüyorum duyduğum özlemi mi, çektiğim hasreti
yaslıyorum düşüncemi,dağa ormana suya bulutlara
arada bir çorak arazinin de öylesine bilinse de kıymeti
su misali özlemim,dalgalanır çırpınırım, sarılırım umutlara.
mısra dilli bir adamın yankılanan hüznüyüm
şafaklar gün sayar ıslanan yağmurlarda
yitik bir şehir yaşadım cümleler denizinde
yorgunum,
ama bir mektep olmalıyım çağın vicdanında
neden, içimdeki çığlıklarım aratmaz martıları ?
neden , içimdeki bir nokta mutluluk,çaresiz bir sızıya döner?
neden , kuşkuların tuzağına çakılır kalır umutlarım?
neden , gölgem bile değil yanımda, tersine gider ?
sahura doğru usulca akan bir zamanın yanı başında
dualarımızın aydınlattığı, uyuyan bir yıldızın gözleri
güneş doğmazken isyanımıza, şimdi hislerimiz piri hayal
aradım karanlıkta gölgeni ama, görmüyordu gözleri
ey sevdamın ateş dansı ve bahar esintili yayla havası
sanki uçmaya heveslendirilmiştim, ama kanatlarım kırık, dökük
hapsettiğim umutlarım içerisine lütfeder misin bu dansı?
iyileşmeyen yaralarım var, hayallerimde yamalı ve yırtık sökük.
sen içimde bir gülsün ey yanaklarımda kızaran
gökyüzüne mavi yakışır yeryüzüne yağmur
şiirimiz de sen ve ben
mısralar da hep biz varız,
biz işte, biz, bahar kokulu sonsuz bir sevdayız
ayaklarım bir yerde kalbim bir yerde
Tuna’dan Mavi Nil’e sevdam yüklüdür
girdimi boş bırakmıyor başlıyor derde
yapacak bir şey mi var? gönül hükmüdür.
güzelim sen üzülünce benim hayallerim yıkılıyor
sensiz, kuracak ufak bir cümle dahi bulamıyorum
sen sıkıntılı olduğunda benim de canım sıkılıyor
sana o sensizlikte; sen nasılsın? diye soramıyorum.
ey teslimiyet/
gönlünü ferah tut, teslimiyet hislerin
kabarsın rengarenk tavus kuşu edasıyla
bir kelebek raksıyla zarif ve nazenin
bir sükun ortamında bin yürek lafzıyla.
*
yusuferdoğan
5.0
100% (1)