2
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1078
Okunma

I
Arzın ve göğün kralı geliyor İstanbul’a
Tam burayı gösteriyor elindeki pusula
Dizüstü çöker binalar, yüz gözlü taştan devler
»Gözlerini« tamamen yumar, mezar gibi evler
»Plak« gibi döner yer altındaki tabakalar
Asır oluverir geçmek bilmeyen dakikalar
Azrail dokununca, yer altındaki damara
Yaklaşır iki kara ve kayıp olur Marmara
Daha sonra yüce Kral’ım Mekke’ye geçer
Temizlik için metruk evini Kabe’yi seçer
Savrulur havada binalar, betondan bloklar
Düşer inanmayan göğüslere, misal-i oklar
II
Bunların yoktur öbür dünyada yatacak yeri
Hakperest olurlardı, sevselerdi Peygamberi
Yalakanın dişleri tarak, nefesi fön olmuş
Kıllarını tararken sözü, biraz dön olmuş
Şöyle bakıyorum da, hırsızlara çok rağbet var
Çalmaktan yorulanlara, zehir değil şerbet var
Bu kırk haramiler helalden dem vuruyorlar dem
Niye çalıyorlar, bu kadar “dindarlarsa” madem?
Bu topraklarda son din İslam en büyük parya
Dürüst ve adil olmak, Müslümanlara angarya
5.0
100% (4)