0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1059
Okunma

anlamanın meramı
ay ışığında yırtılmış
anlatmak tutkusuymuş
sevgilim nevbaharım
durgun sularda gezinen kuğum
yeni filiz vermiş
sol yanıma diktiğim umut
güvercin beyazına boyanmış gökyüzüm
leb-i arzında gülücükten bir gamze
göz bebeğimdeki depreme tedbir olsa gerek
az ötede saçını başını yolmuş zaman
kin dolu nefesiyle
kendi korkularını elimize tutuşturma telaşında
sen yalnız benim elimi tut
ben zamanın eline sadaka niyetine
üç beş beyaz tel bir iki kırışık verir savuştururum
senin günaydınının değdiği her şey
yaşama sevincine kavuşur
ben sen geldin diye yalnızlığı
baharat yoluna giden bir kervana kattım
huyum değildir gammazlık lakin
haramilere haber saldım
varamadan diyar-ı hinde
dedim yalnızlığım boğazlansın
sen aşkın nurundan bir pusulasın
umut çivisiyle göz bebeğime çaktığım
sultanım karaca’m
gönül imparatorluğumun
bağımsız beyliği
yüreğim avucumda sana biat ederim
topraksız bir ağacı düşlemek nafile
sevdiğim aşk-ı manam
ancak senin ab-ı hayatınla olur
bende eksik olan her şey tastamam
03:48
18/05/2018
ali rıfat arku
istanbul
5.0
100% (1)