Her sabah gün doğmadan
Baharı gözlerinde yakalamak
Damla damla çoğalan
Katıksız sevdamın hasretiyle
Yüreğin de sevgiyi
Gözlerin de kendimi
Görebilmek için
Sana sana geliyorum
Sonra
Yakıp yıkıp gidiyorsun
Yürümeye başlıyorum ardınsıra
Belki dönüp bakarsın diye
Sevincim olur neşem olur
Ömrümden ömrünce gitmezsin
uzat elerini ey cefakar yarim
Sana sana geliyorum
Gülüşüne
Öylece durmuş öylece bakıyorum
Bin yılık tapınak gibi
Her gece
Milyonlarca yıldız
Yalnızlık dönemeci geliyor
Kavşaktan önce
Sorgularken neden niçin diye
ilk tanışmamız geliyor
Utangaç sıkılgan kahretsin
Yakışmaz bana
Kan ter içinde kalmak
Sana sana geliyorum
Ve
Yine geceye dönüyorum
Ay ışığında arıyorum
Islak taranmamış saçlarını
Temmuz da ağustos da
Susuz kalıyor bir yanım
Kurudum
Senin olmadıgın bir yerde
Yeniden yeşermek için
Ayaz gecelerimin sıcak iklimi
Sana sana geliyorum
Sense
Asi bir baş olup çıkıyorsun
Kalbimin derin sayfalarından
Bense kalem elimde
Sızmış kalmışım
Şiirin tam biteceği yerde
Aç.Susuz.Ve.Uykusuz
Sana sana geliyorum

Salim Erben