Sen
güven sokağımın
en nadide köşesi
gönül pınarımınsa
vazgeçilmeyen sesi
Sen
umuda yolculuk
bir vefa bahçesinde
sıcacık bir nefessin
yüreğimin içinde
Sen
deniz bakışlım
babam gülüşlüm
Ey
zaman yoksulum
akrebi kır gel!
kır ki günü paylaşalım doya doya
sonra dünü yâd edelim
bir salıncak kur
ve salla
uçur daha da
daha da yukarıya
/
Bugün niyeti bozdum bilesin
utanmayacağım…
ne varsa içimde seni anlatan
sevgiden, özlemden yana
mısra mısra kalemim döndüğünce
rüzgar olup gönlüne savuracağım
/
Yürümek istiyorum seninle şimdi
çift geçişi men ettiğin mekandan
“Sevda Yolu” yapmışlar ismini
değişmiş bu şehir hayli
bakmıyorlar vara yoğa camlardan
mırıldanırken şöyle bir acem faslı
elini omzuma da koyduracağım
sırf kızları kandırmaca can abim
muziplik olsun diye hani
yanağına da bir buse konduracağım…
/
Bir başkadır
Hisar Kalesi’ nde gün batımı
türküsünü özlemiş olsa gerek
asmış bağrına da sancağını
bak bizi bekliyor gülümseyerek
yorma Döner Gazino’yu yeter
kovalamayı bırak yıkılacak
al dürbünü Tugay’ı seyredelim
biraz sonra düşlerimiz uçacak

/
Şu durak!
garip bir sızıdır içimde kalan…
hatırlar mısın yıllar önce
geliyorum demiştim de
gecikmişti arabam…
sen yeni mezundun fakülteden
girmemiştin henüz bir işe …
ben yeni bir kavuşma hayaliyle sımsıcaktım
Kütahya’m da zalim soğuk merhaba derken
seni gördüğümde direk dibinde
dokunsalar o an ağlayacaktım…
duraktaki hayalin gelir gözüme
oturur yüreğimin orta yerine
içim kanar, kopar bir şeyler
dökülür can gibi, kardeşlik gibi mi ne?
akar gözyaşlarım süzülür ta içime …
demiştim neden
kirpiklerin donası bekledin de
girivermedin şuracıkta kahveye?
Bulanmıştı bir anda deniz bakışların
“çay içmeden girilmez ki gülüm! ”
saçaklardaki buzlar misali keskin
ruhumun içine inerken sesin
bense hazin manzaraya sebebin
orada öylece kalakalmıştım…
/
Bugün senin de düşlerin gerçek
mutlu bir yuvan da var benim gibi
gel gör ki bir adımlık mesafede
sen emeğin sıkıca yoğrulduğu
nakış nakış çini olduğu yerde
bense ayrı bir hengâme içinde
uygun vuslat zamanları beklerken
yitip gidecek ömrümüz de
heyhat!
doymadık
doyamadan öleceğiz birbirimize…

Ayşe Ceyhan