1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1016
Okunma
Bütün mevsimlerin sonu ölümdür
Kutsal bir dengenin üzerine kuruluydu kainat
Ben se bebekliğimi nehirlerin üzerinde kutsadım damla damla
Çocukluğum ışıltılı bir yeryüzünde geçti
Kimbilir geleceğim bulutların üstünde
Arsızlıkla damgalanan bir yağmur gibi geçecek
Oysa benim hiç bir yaram aşktan değildi
Dikensiz bir güle hiç tercih etmez sevdalı herhangi bir kadın
Korunaksız bir serçe ötüşüydü ergenliğim
Zaman sesini yanık bir türküye vermişti
Gençliğim yerküreden daha yalnızdı
Başucumda duran yeşil bir seccadeye
Binlerce kez suskunluğumu yazdım
Ne de sevecendi yalan söylerken
Bahçendeki aşkım diye açan karanfiller
Ve sevgilim sen yaslardın ağıtlarını göğsüme
Ellerimin Tanrıya yakarışını görmezlikten gelirdin
ve ben yalnız kendimi görürdüm
Işıksız bir kainatındikiz aynasında
Her mevsimin apayrı bir gizi varken
Aralığın benimle alıp veremediği nedir soğuk
Çiftleşen yılanlar gibi boynuma dolanıyor
Vefasızlıkların urganı
Aynalarda bile gözyaşı var
Ve saçların bile o kelimeyi söylüyor elveda hayat
Suskunluğun izdüşümüyle doldurulan caddeler
Çoğaltımış dirençlerini sabaha doğuşuyla umudun
Ve huzur beklediğin o yaşlanmış yıllar
Mal mülk zevkini yazacak pencerenin okunamayan yüzüne
Devrimler yaparak yaşadığın renkli hayat
Bir isyancı çocuğuyun elinde
Mutsuz bir cenaze götürecek
Buz gibi bir aralık ayına
Biz inanacağız bütün mevsimlerin sonunun ölüm olduğuna
5.0
100% (2)