2
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1064
Okunma

Ah be şövalye neydin, ne oldun, kadere bak
Sen görmedin açtı da lale, karanfil zambak
Zamanın verasında nevbaharı aradın
Bir tanecik gül idi özündeki muradın
Bulabildin mi onu çıktın da Kaf Dağı’na?
Koklar iken değdi mi kırmızı dudağına?
Gülü bulsaydın şayet hârına da gül derdin
Göğüs kafesindeki kalbine bülbül derdin
Uğraşsan da duyulmaz artık eski coşkusu
Zira gelmiyor gülün, maşûkunun kokusu
Gezip durdun yıllarca hayal bahçelerinde
Kuru gül yaprakları, buldun ökçelerinde
Zaman çürüdü gitti, yıldızlar da paslandı
Çilekeş gönlün hasret çeke çeke uslandı
Siz ki Don Kişot ile Rosinante oldunuz
Dulciane bir hayal, hayalde ne buldunuz?
Çiçekler arasından, geçtin mızrak elinde
Gördün mü papatya, yârinin saç telinde
Dönme! Geride kaldı, aşka susayan güller
Yandı, yasemin gibi, gül gibi kokmaz küller
Mızrakınla mehtaba, resmini çizecektin
Aşk şövalyesi olup dünyayı gezecektin
Yıldızlar çırpacaktın saçı örülü başına
Sim gibi düşecekti hepsi kalem kaşına
Olmadı... Yaprak dahi, dökemedin ağaçtan
Bir de bahsediyorsun boşuna zümrüt taçtan
Hicrânın kudretine râm oldu gülün bahtı
Bahtına bağlanmıştı şeyda bübülün tahtı
İstemiştin ki aşka doyayım, doyamadın
Başını da omzuna, göğsüne koyamadın
Sevda yüzünden yaktın kalın kitaplarını
Altüst etti bir çift göz, bütün hesaplarını
Karanlığın koynunda ruhun göğe uluyor
Gözlerinde çiçekler açmış, hüzün suluyor
“Herkesin canı kendine kıymetlidir cânânım.”
“İnan sensin bedenimde, yegâne tatlı cânım.”
“Gülzârda gölgen bile çok güzeldir güllerden.”
“Böyle bir söz duymadı gül âşık bülbüllerden.”
Dedin de ne oldu ki halinden bihaberdir?
Ne yazık ki sonunuz Arzu ile Kamber’dir
S /ÂYE 9 NİSAN 2018 / ESKİŞEHİR
5.0
100% (3)