1
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1340
Okunma
...........................
Bu gün öyle çok gözyaşı topladım ki
Avuçlarımda ki her savruluş
Sanki tohum
Sanki kuş olup kanatlandı
Güneşin doğduğu yöne doğru
Bunlarda ne mana yüklü ne mana
Biliyor musun Ali
Daha dün sana yeni bir çağa giriyor
Sultan diye yazmıştım
O sultan ki bu gün
Bahçesine sarnıç tecavüzlü
Sınır dışı bir musalla taşından uğurlandı
Kıyılama mevki karşısı kale
Eski/köy değil burası
Ve üstüne örtülen toprak hamur gibi
Nohut kadar bile taş yoktu içinde
Belki bana mezar taşı mermer değil mi
Demene gerek yok tahtayı ben yazdım
Senin yüreğini yazar gibi
Bastıra bastıra...
Sakın bana bu ne kin bu ne öfke
Diye diye bilinç altına alma beni
Ben kırmızıyı sevdim
Ben kırmızıyı
Dudaklarım parmağım
Ve içimdeki çocuk bilir Ali
Sana uzaktan çekim yapıyorum
Sevdim seviyorum seveceğim
Türkçe Öğretmenim Mustafa
Balıkçı Ufuk’un yiğeni
Sevmekten öte duygular var
Sevmekten öte günden güne sarmal
Senin hiç bedenine ateş gibi bir sevda
Senin hiç sırtına buzullar yüklendi mi
Ölüm biz de kavuşmadır Ali
Sevinme dokuz var geride
Böyle bir günde seni andım ise
Sebep sen değilsin yüreğim/dekiler
Bir kız bir oğlan Ali Ayşeyi bir şarkı gibi
Dokuzdan üç yüze gider bu sayısal çokluk
Hani diyorum Ali
Uzatmaya gerek yok
Sevenin gücü sevilenin gücünden yüksektir
Ha kapatmadan perdeyi
Babamın kutsal aşkının elini öptüm
Adamsın dedi adamsın
Bir aşk yaşanmış zamanında
Ali senin için ölümden girdim
Konuyu dağıttım da dağıttım
Vazgeçmek
Unutmak
Terk etmek yoktur bizim kitabımız da
Korumak
Yaşamak
Yaşatmak vardır
Sadakat
Beklemek
Sabır taşımız çatlamaz
Ellerinden öpüyorum dur Ali
Varsa bir suçum günahım
Azrail den önce sen vur
Sen vur Ali...
5.0
100% (2)