bir öfkeyle ateşe verdin
uğrunda harcanan tüm emekleri
yoksa senin adın öcümü
yada sömürücü mü


,
gitme demem
git şimdi
bir yelkensiz sandala bindirip vedalarını
son bir kez kokunu çekmeden tiryakiliğim
son bir kez tadına varmadan dilim
en kara yazgılarını sur de git
yüreğimden sevdanı
tenimdeki faydanı sil de git



günahıma girmeden
bana katil denmeden git
git de günününe gün ekle
beni kahkahalarının bittiği yerde bekle
Nuh tufanının yeniden koptuğu o gemide
kin tutmaz kalemim bilirsin
sen çizsen de beni
hala cüzdanımda resmin



kırgınlık larımın hepsini belleğimden çıkarıp tek tek saydım
maalesef bir git etmedi
yanında me olan bir git yakıştırıldı bize
ama çok arzuluyor san
yüreğimin kıyısında bir git eksik
mahsün,bitap ve sansürsüz
ister al git
ister bırak git
unutma denize daldığın kadar ıslaksın
ateşe yakınlığın kadar sıcak



kuşlar öttüğü müddetçe sevimlidir
şairler ürettiği müddetçe verimli
ne yapmalı yani şimdi
sabrımı sınamalı
veya lanet okuyup bütün aşklara
etrafı birbirine mi katmalı



her şey şimdi hoyrat
her şey nakavt
kahpe virüsler ateş ediyor siperden
umutlarını iple çektiğim yarınlar
belkide bugünden daha berbat



sahi niye şu saatin yelkovanı durmuş
niye akrep hala ahu saçmakta
dudaklarım lal
duman, duman olmuş asuman
bense faili meçhul
nedir bu infial



yoksa namert acılara mı çıkıyor yolumuz
veyahutta yağcılara mı kaldı vicdan borcumuz
her gelişin bir gidişi vardır
her yokuşun
bir inişi olduğu gibi



seni seviyorum demek ağır cümledir
keşke o kelimeyi bana hiç kullanmasay dın
sonra her bedene uygun bir hırka gibi
önüne gelene giydirmeseydin



ihanetin nedeni olmaz
bedeli olur
incil de bir dilenci
tevrat ta yan kesici
kuranda ise gunahkâr keçi
meçhul gölgeler eşliğinde vals ediyorum
işin doğrusunu isterseniz
ben kendimi yitirdim
uğraş, uğraş bir türlü bulamıyorum