6
Yorum
32
Beğeni
0,0
Puan
1404
Okunma

kıtlık ıslığını öttürüyor akılların bozkırına
bu kervana katıltık haberli- habersiz
bulut heybeler rüzgarlı omuzlarda
yüzleri paklamıyor teyemmümsüz toprak
ağaç sahte üzgünlerin baş koyduğu
-tabuta evrileceğini bilse
kırkından sonra azanı getirdiler
azı dişlerini daha bi ovuşturan teneşir
ruhunu tezgahıma sıkıştır deyiveren sırıtık işportacılar
yemin kendimi sattım sizden çok
sudan adlar kurşunlar çizmeden uzakların tenini
devasa kentlerin gürültücü öğütenleri
taş duvarların kalplerini tamirle meşguldünüz sessiz
onu da unutmadınız zaten -unutturmadınız
beyazını sıvamadığınız avuçları
dönmeyenler biliyor söz vermemiştim hiç birinize
göğsümü ezip sizleri kusturuyor durmadan
rüzgarlı saçların fırtına haykıran vebali
özleniyor -biliniyor adımına dağlar aşan
en son ne kere sarhoş olmuştum
uzanmıştınız sonsuz boyu düşlerinize
inancın gülümsemesinde kırık gamze
onlar gibi düşünmüyorum -ama
seviyorum ateşine kundaklı yıldızları
karanlığı göklere soğuyan gecede
güneşi siz uyandırın- söylenecek serinlik
karanın üzümleri salkımlamış tan yerini
dense kaç büyük günah ederdi
sarılıp- sevişmek bu güne düzensizce