Aşkımı soruyorsun tarif edeyim
Bulamadım baktım ki işte o benim

Bazen yüce karlı dağa çıkarım
Bazen alçaklara kanat açarım
Bazen azgın sel olurum coşarım
Aşkı soruyorsan o benim işte

Bazen güçlü olur kolum ellerim
Bazen söyler bazen susar dillerim
Bazen baykuş gibi ören beklerim
Aşkı soruyorsan o benim işte

Bazen kolay bazı zoru seçerim
Bazen çok dikenli yoldan geçerim
Bazen kazma ile dağı delerim
Aşkı soruyorsan o benim işte

Bazen çokça sevip bazen unutan
Bazen ince sızı kanlar akıtan
Bazen bir orduya olur komutan
Aşkı soruyorsan o benim işte

Allah vücutta bana güzel yer vermiş
Aşk gelmiş bedende kalbime girmiş
Bazen eşkıya olmuş bazen de derviş
Aşkı tanımazsan o benim işte

Aşk budur ya o kalbi kime kaptırır
Bazen azar doğru yoldan saptırır
Bazen beni uçurumdan attırır
Deli aşkı soruyorsan o benim işte

Bazen aşkım mağrur mağrur kurulur
Bazen gider bir yosmaya vurulur
Bazen bir çirkine kul köle olur
Şaşkın aşkı sorarsan o benim işte

Ben aşıkım kendimi anlatamadım
Gönlüme hükmedip dinletemedim
Deveyi hendekten atlatamadım
Şaşkın aşkı sorarsan o benim işte

Aşk yaratanını ve Habibi’ni sevmiş
Mevlana yı Hacıbektaşı Yunus’u övmüş
Yaratan bu aşkı herkese vermiş
Yaşayan aşkı soruyorsan o benim işte

Dadaloğlu Karacaoğlan Ferhat’ı sorar
Aşkın deryasında yunusu arar
Anadolu’mda yaşamış nice âşıklar
Hangisini soruyorsan o benim işte

Karaca oğlan Elif için karı tozdurdu
Dadaloğlu’m hükümdarlara ferman yazdırdı
Yunusum dünyalara aşkı bildirdi
Derin aşkı arıyorsan o benim işte

Bu Ozan İsmail çok kondu göçtü
Aşkın şerbetini o bade ile içti
Yükseklerde uçarken sahile düştü
Aşk ne diye soruyorsan o benim işte

20 KASIM 1987 KUMRALLI KÖYÜ
Konya İsmail DETSELİ