1
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
826
Okunma
hangi mevsimdi bilmiyorum
içimde cemaziyelevvel kıpırtısıydı anımsadığım
dalgalıydı siyah saçları
nemli yosunlardan çalınmış rengiyle
aysız gecelerime sakladığım gözleri..
kumrular aşkına inanın ki iki kere sevdim ben çingenemi
etni-sitede zenginler gönlümüzde sevgili insanlar yaşardı
ne kadar sevinmiştim ’sende çingene misin’ sualine
dost tadında bir bakış hafif bir tebessümle sarılıştı,yanıtım
inançlı biriydi anam o da çok sevmiş mistik bir yol açılmıştı duygulara
bana büyük moral sevinçti ’bu kız senin yazgındır oğlum’ dediğinde
pıtrak motifli dallarla kuşanmış aşkın zirvesini öpüp kokluyordum
kızıl günbatımı meczuba müebbet zindan şeametin çöküşüymüş
inanmıyorum ki hâlâ..
lâl bırakıp gitmek yoktu ecel-i müsemmayla
çünkü kitaptan yırtılmıştı makber-i vuslata ait o sayfa...
5.0
100% (2)