7
Yorum
29
Beğeni
0,0
Puan
1459
Okunma

deniz kenarında yorgun kıvrılmış
eski bir tekneyim
çakıllara boylu boyunca uzanmak
en büyük hayalimken
yaslanmak zorundayım dik duruşa
paslanmış dilim gidene kal diyemiyor
ne yana baksam uzaklık.
ne limanlar gördü bu gözler
ne teknelerle yarıştı bir zamanlar
hep birincilik değildi payıma düşen elbet
ama sevincin nidası yetiyordu kulak kirine
sönmüş fenerler arasından süzülürken
Venediğin kanalları gibi yosun tutmuş dudaklarım
altı üstü yummak için açılırdı.
yağmur yağıyor yine
soyulmuş boyalarım daha bir çamurlu
kabuklarım kalkıyor yine
tuzlu su iyi gelmiyor biliyorum
kanayan eski hatıralara
kurulmuş düzenin dışında
yalnızlığı içerken yudum yudum
korku kol geziyor başımın üstünde
anne desem
sımsıcak kollar saracak bedenimi
ama illa da yar nefesi
yalasın istiyorum yüzümü.
her gece ama her gece yangın var burda
sisli gözler bir fener ışığı arar
denize açılsa su alacak her yeri
batacak kimsenin bilmediği
unutulduğu ıssız gecenin koynuna.
gönlümün yamacı uçurum
rüzgar alıyorum
aldıkça üşüyor içim
tamirim imkansız
ama hiç mi vefa olmaz gidenlerde
ahraz kaldım desem
bir selamın
son nefes olsun ciğerime
seve seve yumayım gözlerimi geleceğe..
ben bir tekneyim
ahşaptan her yanım
yanarım içten içten
kururum
dökülürüm parça parça
yok olurum her şey gibi.
Ayvazım DENİZ