0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1168
Okunma

içim de çölleşen kurak bir mevsim mi var?
yağmurum da kesildi, esmez oldu rüzgarım
yalnızlık dikili ağacım, gölgem bana yadigar
kendi yağımla kavrulur, küllerim de ben varım
sen artık ümitte besleme, bırak akmasın Nil,
Mısır ülkesi gibi kurusun, gönlümüzün tarlası.
hani taş taşımıştı gagalarında, o küçücük ebabil,
hani bir mucizeye şahit olmuştu ya, gökyüzü atlası.
susuyorsam eğer, kendimce, elbet bir sebebi
var ki; söyleyemem, bırak sözüm bende kalsın
bir günün akışındaydı, neydi bu kırılganlık habibi?
gözlerin söylemesin, bırak, gözlerin gözümde kalsın.
yoruldum, söylediğin her şarkı da, yoruldu bakışlarım
hüznün girdabındayım, düğüm atarlar boğazıma
bi dünya zindan yüklüyüm, söz yangını efkarım
geceler beste mi yapar ne, karanlığın koynuna.?
bazen, yollar bana dar geliyor, benzi solgun ışıkların
hangi umudun rengini yansıtır, fırçalarda ressamın?
her kelimem yas tutar oldu, gidince gelmez baharım
hiç bıkmadan büyüttüm içimde, lakin, ötelerde hayalim.
boğuluyorum, bu sevda sanırım, ömrümün son sevdası
hüzün koklayan bakışların vardı, kalbin kalbimin şuası
bu yaşıma kadar çarpıştığım dı; şiirin, içimin son kavgası
içimden geçenleri bir Rabbim bilir, o ki; gönlümün son duası.
yusuferdoğan
5.0
100% (1)